 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1976/7730
K: 1976/7698
T: 16.09.1976
DAVA : Davacı avukatı; davalı (Ş) nin oğlu (A)nın müvekkilinin oğlu (C) nin gözüne attığı tozla kör ettiğini, davalı (Ş)nin ise alçılacak tazminat davasından mal kaçırmak kastıyla R. Kavağı Köyündeki taşınmazını kızı (Y)ye hibe ettiğini ileri sürerek (Y) üzerindeki tapu kaydının iptalini ve eski halin iadesi ile davalı (Ş) adına tapuya tescil edilmesini istemiştir.
Yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın davalı (Y) adına olan kaydının iptali ile eski hale getirilmesi suretiyle davalı (Ş) adına tapuya tescil edilmesine karar verildiğine ilişkindir.
Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Mahkemeler genellikle ve pek az istisnası dışında kural olarak gerçekleşmiş ve geçmişte kalmış olaylara ilişkin karar verebilirler. Aksi halde ileride gerçekleşecek ilişkilerin doğuracakları sonçları hangi doğrultuda olacakları genellikle kestirilemiyeceğinden verilecek böyle geleceğe ilişkin kararlar kişilerin özgürlük ve tasarruf hakklarını bağımlı hale getirir. Anayasa'ya aykırı bir durumu meydana getirir, özgürlüğe halel uğratır. Bu nedenle önceden karar verilmediği gibi yaklaşık nedenlerle ve yine kişi özgürlüğü açısından kural olarak iki kişi arasında yapılan sözleşmelerin niteliğine 3. kişiler itiraz edemezler. Bunun en kesin istisnası bu sözleşmelerin kovuşturma hukuku yönünden yerine getirilememesi olanağı bulunması durumunda yine geçmişte yapılan sözleşmeleri öne görerek onların ve sonuçlarının İcra İflas yasasının 277. ve sonraki maddeleri uyarınca ortadan kaldırılmaları olanağı vardır. bunun dışında ancak ve yalnız sözleşmeleri 3. kişilerin gerçekleşmiş haklarına aykırı olup onları kasten zarara sokmak amacı ile yapıldığının anlaşılması halinde bazı koşullarla bunların iptalinin 3. kişilerce istenmesi olanağı vardır. Davacı davalılardan birinin böyle bir işlemle kendisinin zarara soktuğunu ileri sürmekte ve zarar verenin bir taşınmazını 3. kişiye bağışladığından bu bağışlamanın ve tapu kaydının iptalini istemekte ise de ortada ne zarar konusunda ödetme ilamı nede bağışlayanın bağışladığı maldan başka borcu ödeme olanağından yoksun duruma düşmesi gerçekleşmiş değildir. Gerçi alacaklı hemen ödeme önerilmesi dışında borçlunun bütün mallarından birinin İcra ve İflas yasasının öngördüğü sınırlar içinde haczini isteyebilir ve koşullar yoksa buna itiraz edilmezse de ortada gerçekleşmiş böyle bir engelleyici ve kısıtlayıcı yoktur. O halde davacının uğradığını ileri sürdüğü zararın yargılaması yapılmadan veya bu konu zarar verenle bir sözleşmeye bağlanmadan, borçlu olduğu ileri sürülenin borcu eda edecek başka malı bulunmadığı saptanmadan her iki davalı arasındaki yapılan bağışlamanın iptalini isteyemeyeceğinden davanın reddedilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 16.9.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.