 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 1976/6318
K: 1976/8684
T: 27.12.1976
- AVUKATLIK ÜCRETİ
- YAZILI SÖZLEŞME
ÖZET: Yazılı ücret sözleşmesinin bulunmaması halinde avukatlık ücretinin asgari ücret tarifesine göre hesaplanması zorunludur.
Hakimin, avukatlık ücretini üç katına kadar artırma yetkisi, yargılama gideri olarak karşı tarafa yükletilecek avukatlık parasına ilişkindir.
(1136 s. Av. K m. 163)
Dava dilekçesinde 3000 lira alacağın % 15 icra inkar tazminatı, faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, vekil ile iş sahibi arasındaki, vekalet ücretine ilişkin bulunmaktadır. Taraflar yazılı bir vekalet ücreti sözleşmeside yapmamışlardır. Bu durumda Avukatlık Kanununun 163 üncü maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca asgari ücret tarifesine göre, vekalet ücretinin hesaplanması zorunludur. Yazılı ücret sözleşmesi yapmayan avukat, işi aldığı ve dava açtığı tarihte yürürlükte bulunan asgari ücret tarifesindeki avukatlık parasını kabul etmiş sayılır. Vekalet ücretine neden olan ortaklığın giderilmesi davası, 21.4.1973 tarihinde, davacı avukat tarafından açılmıştır. Buna göre, 30.4.1970 tarihinde yürürlüğe giren ve 22 Nisan 1970 tarihli ve 13478 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan avukatlık asgari ücret tarifelerine göre, vekalet ücretinin tesbiti gerekir. Bu nedenle davacının temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı tarafından temyiz itirazlarına gelince;
Avukatlık Kanununun 169 ye avukatlık asgari ücret tarifelerinin 4 üncü maddesindeki hakimin, vekalet ücretini 3 katına kadar artırma yetkisi, mahkeme masrafı olarak, karşı tarafa yükletilecek avukatlık parasına ilişkindir. Avukat ile iş sahibi arasındaki yek alet ücreti uyuşmazlıklarında bu hükümler uygulanamaz. Mahkemece bu yönler gözönünde tutulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün H.U.M.K.nun 428 inci maddesi gereğince (BOZULMASINA) 27.12.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.