 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1976/9018
K: 1976/9289
T: 24.12.1976
DAVA : (İ.V.B.M.d.) ile (Y.Ç.) arasındaki kayyımlık kararının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili verdiği dilekçe ile, "İstanbul Balat, Karabaş Mahallesi Kireçhane Sokağında 2856 ada, 11 parselde (K.M.A.) vakfından" Kargir evin tamamının (R) oğlu (İ.S.) üzerinde kayıtlı bulunduğunu, adı geçeni gaipliğinden söz edilerek 31.3.1970 günlü 435/356 sayılı kararla İstanbul onaltıncı Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından malın idaresi için kayyım tayin edildiğini, oysa yapılan incelemede adı geçenin 55 yıl önce mirasçı bırakmadan öldüğünü, bu sebeple taşınmazın mahlulen vakfa döndüğü (rücu ettiğini), bu sebeple tapuda işlem yapılmak üzere başvurduklarını, fakat kayyımlık kararı hayatta iken intikal muamelesinin yapılamıyacağının ifade edildiğini beyanla sebebi kalkan idare kayyımlığının kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, sulh mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, asliye mahkemesi ise davayı esastan reddetmiştir.
1 - Bir malın idaresine ilişkin kayyım atanmasını gerektiren sebeplerin sona ermesiyle kayyımlık görevi biter (MK. m. 421). MK.nun 416. maddesi kayyımlığın kaldırılması konusunda da kıyasen uygulanır. bu bakımdan olayda asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
2 - MK.nun uygulanmasına ilişkin 864 sayılı Kanunun 16 ve 2644 sayılı Tapu Kanunun 22 - 23. maddesiyle hakamül Evkafın 188. maddesi karşısında, Vakıflar İdaresi tarafından düzenlenen "Mahlüliyet" belgeleri aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Yargıtay hukuk Genel Kurulu'nun 2.6.1976 günlü 1975/2-87-2087 sayıl kararıyla, Dairemizin 5.12.1974 günlü 1975/2-87-2087 sayılı kararıyla, Dairemizin 5.12.1974 günlü 8031/7675 sayılı karara ve Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 28.6.1975 günlü 6614/6605 sayılı kararıda aynı doğrultuda olup, uygulamada bu konuda kararlılık ifade etmektedir. Öyle ise Vakıflar İdaresi'nin 28.6.1975 günlü 6614/6605 sayılı kararı da aynı doğrultuda olup, uygulamada bu konuda kararlılık ifade etmektedir. Öyle ise Vakıflar İdaresi'nce düzenlenen 30.12.1973 günlü 109 sayılı mahluliyet kararının yanlışlığını ileri süren davalıdan, delillerini sorulması ve gerekirse davacını da karşılık delilerini toplanması, bütün delillerin birlikte tartışılıp değerlendirilmesi, tercih sebeplerinin açıklanması, mühluliyet kararının yalnışlığı isbat edilirse şimdiki gibi davanın reddolunması, aksi halde kaylımlığın kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Bu yolda bir işlem yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 24.12.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.