 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1976/8572
K: 1976/9502
T: 30.12.1976
DAVA : (M.Ş.) ile (M.Ö.) arasındaki irat tahsisi davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davacı tarafından istenilmekle duruşma için tayin olunan günde tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için başka güne bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sağ kalan karı veya koca, intifa hakkı yerine, ona denk yıllık bir gelir (irad) tahsisini her zaman isteyebilir (MK. m. 445). Bu hüküm, intifa hakkı sahibi olan eşleri korumak amacına yönelik bulunduğundan, çıplak mülkiyet sahibi kişilerin, "intifa hakkının gelire çevrilmesi" yolundaki isteğe karşı koyma hakları yoktur. Onun için, başvurma halinde hakimin yapacağı iş, uygun ve yıllık geliri tesbit etmekten ibarettir.
Gelire çevirme, terekenin tamamı ya da belli bir mal hakkında olabilir. Ancak; taksimden evvel tereke muşa (iştirak halinde) bulunduğu için, mirasçıların tümü hakkında intifa hakkının gelire çerilmesi istenebilir. Taksimden sonra ise, kendisine mal düşen çıplak mülkiyet sahipleri hakkında ve sırf o malda geçerli olmak şartıyla gelire çevirme talep olunabilir. Zira, taksim ile iştirak sona ermiş olur.
Olayda İffet ölmüş, kocası Mehmet ile, ilk kocasından olma oğlu Mesut kalmış, davacı intifa hakkını seçmiştir.
Davacı, ev dışında kalan tüm mal ve para üzerindeki intifa hakkının gelire çevrilmesini istemiştir.
Az önce açıklandığı gibi, terekenin yarısının intifa hakkı davacıya yarısının çıplak mülkiyeti ile öbür yarının tam mülkiyeti davalıya aittir. Başka mirasçı yoktur. Öyle ise intifa hakkı sahibi yalnız ev bakımından intifa hakkını devam ettirip, onun dışında kalan tereke üzerindeki intifa hakkına denk bir gelir tahsisini isteyebilir.
Yukarıda yazılı ilkeler çerçevesinde işlem yapılıp sonucu uyarınca hüküm verilmesi gerekirken anılan yönler gözetilmeden karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 30.12.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.