 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1976/5233
K: 1976/6363
T: 20.09.1976
DAVA : (N.G.) ile (F.G.) arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda tarafların boşanmalarına dair verilen hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : 1 - Medeni Kanunun 132. maddesinde ihtar süresinin bir ay olduğu açıklanmıştır. Kanunda yazılı süreleri taraflar ve hakim değiştiremezler (H.N.M.K. 159). O halde mmahkemece "bir aynı" 30 gün olarak değiştirilmesi yanlıştır. Ancak ihtar kararı davalıya 14.6.1974 gününde tebliğ edildiğine, Haziran ayı 30 gün olduğuna göre, süre ister ay olarak, isterse gün olarak kabul edilsin bitiş günü değişmemiştir. Bu bakımdaan bu yanlışlık hükmün sonucunu etkilememekle beraber, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 31. maddesine göre, ilanen tebliğ son ilam gününden itibaren 15 gün sona yapılmış sayılır. Olayda, ihtar kararına ilişkin ilan 14.6.1974 günlü gazetede yapıldığına göre, 15 günlük sürenin eklenmesi ile bir aylık süre 2971974 günü sona erer. oysa dava, 18.7.1974 de yani Medeni Kanunun 132. maddesinde yazılı bir aylık süre dolmadan açılmıştır. Bu bakımdan yargılama yapılamaz. Onun için davanın gösterilen sebeple reddi zorunlu iken duruşmaya devam edilmesi bozmayı gerektirir.
2 - İlanın, ilgilinin en emin şekilde öğreneceği umulan ve varsa tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerdeki bir gazete ile yapılması (7201 sayılı Tebligat Kanunun 29/1) gerekir. Bu kurala uyulmaması usul ve kanuna aykırıdır.
3 - İlanla ilgili evrakın bir örneğinin mahkemenin herkesçe görülecek bir yerine asılması gerekir.(7201 sayılı Tebligat Kanunu Madde 29/2) Olayda bu kurala uyulmamıştır. O halde usulünce tebliğ yok iken gıyap kararı tebliğ edilmesi ve geçersiz gıyaba rağmen gıyapta duruşma yapılması hükmün sonucuna etkili bir usul yanlışlığı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 20.9.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.