 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1976/4665
K: 1976/5018
T: 15.06.1976
DAVA : (H.K.) ile (M.Y.) ve arkadaşları aralarındaki ilamın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda verilen hüküm davalı (M.Y.) tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Evvelce (M.Y.) mahkemeye başvurarak (F), (A), (N), (A) ve (E)'yi (Ş) adındaki kadının doğurmuş olmasına rağmen, nüfusta (F)den doğmuş gibi kayıtlı olduklarını ileri sürüp kaydın iptalini istemiş, davalılar buna karşı koymuşlar, mahkemece adı geçenlerin analarının (Ş) olduğu tesbit olunmuş, hüküm temyiz edilmiş, karar onanmış, karar düzeltme isteği de red edilmiştir.
Bu kerre davacı (H.K.) az önce özetlenen davanın taraflarını hasım göstererek (F), (M), (A), (N), (E) ve (A)nın kendi karısı (F) ile birleşmelerinden doğduklarını iddia eylemiş, davalılar bu iddiaya katılmışlar, sadece ilk davanın davacısı olan (M.Y.) davaya karşı koymuş, mahkeme davacının isteğine uygun karar vermiş, hükmü (M.Y.) temyiz etmiştir.
İki davanın tarafları arasında tam bir birlik olmadığı için kesin hükümden söz edilemez isede, (H.U.M.K.237) Evvelce davalıların hasım olduğu bir davada doğuran kadının (F) olmayıp (Ş) olduğu yolundaki maddi vakıanın tesbitine dair karar onlar açısından bağlayıcıdır. Yargılamanın iadesi sebepleri bulunmadıkça, davalılar bu maddi vakıanın aksini ileri süremezler ve başkasının açtığı davaya karşı koymamakla da aleyhlerine doğan durumu ortadan kaldıramazlar. Öyle ise davanın reddi gerekirken bir mahkeme kararıyla tesbit edilen doğum maddi vakıasının aksinin kabulü ile iptal kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 15.6.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.