 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1976/3944
K: 1976/4262
T: 18.05.1976
DAVA : (Ö) ile (A) arasındaki tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İddia ve savunma yorumlanırken söze değil öze ve olayların olağan akışına ağırlık verilmesi gerekir.
Davalı yetki itirazında bulunmuş, davacı 19.2.1976 havale tarihli dilekçe ile, özellikle usulün 27. maddesinden de söz ederek dava dilekçesinin yetki yönünden reddiyle dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini istemiştir. O halde duruşmada tutanağa geçen (ben bu davayı Finike'de açacağım, bu nedenle reddini isterim) şeklindeki beyan, mahkemenin kabul ettiği gibi" davadan vazgeçme " şeklinde nitelendirilemez. Olayların akışı ve mantığı gözetilirse tutanağa yazılan sözlerin" yetkisizlik kararı "verilmesi amacına yönelik olduğu açıktır. Az önce belirtildiği gibi söze değil öze göre yorum zorunludur. Dava tenkise ilişkin olup, Medeni Kanunun 518. maddesi gereğince yetkili mahkeme ölenin son ikametgahı mahkemesidir. İkametgahın Finike olduğunda tarafların söz birliği içindedir. Esasen bu konudaki yetki kuralı kamu düzenini ilgindirdiğinde re'sen gözetilir. Kaldıki davalıda bir hatırlatmada bulunmuştur.
Öyle ise dava dilekçesinin yetki yönünden reddi (H.U.M.K. 27) gerekirken davanın vazgeçme sebebiyle esas bakımından rededdilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 18.5.1976 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.