 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1976/3470
K: 1976/3669
T: 27.04.1976
DAVA : (G) ile Nüfus Müdürülüğü, (S) ve (D) arasındaki tesbit ve nufus kayıt tashihi davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava iki isteği kapsamaktadır. Biri, davacının nüfustaki (G) ana adının (A) olarak değiştirilmesine, öbürü de davalı (S)'nin, (A) ile (A)'nın çocuğu olmayıp davacı (G) ile davalı (D)'nin birleşmelerinden meydanageldiğinin tesbitine ilişkindir.
1 - Davacı (G) davalı (S)'nin babasının (A) olmayıp (D) olduğunun tesbitini istemiştir. Bu istek, sonucu bakımından babalığa hüküm niteliği taşır. Oysa (S)'nin yaşı karşısında bir yıllık hak düşürücü süre (M.K. 296) fazlası ile geçmiştir. Öte yandan af kanunu (1826 sayılı) gereğince reşit kişilerin tescillerini kendileri isteyebilirler. Ana, ancak ihbar hakkını kullanabilirler. Öte ise davanın, (D) ile ilgili bölümünün reddi gösterilen sebeplerle doğrudur.
2 - Nüfusta ana adının değiştirilmesi hakkındaki dava, nesep ve miras hukukunu ilgilendirdiği için davacının böyle bir dava açmakta hukuki yararı açıktır. O halde bu konuda tarafların delillerinin toplanması, sonucu uyarınca hüküm verilmesi gerekirken sebep bile gösterilmeksizin davanın bu bölümünün red edilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
3 - Davacı (G) davalı (S)'yi doğurduğunu ileri sürmüştür. Bu vakıanın isbatlanması halinde, (S) ile (G) arasında nesep ve irs bağlantısı kurulacağına göre, (G)'nin (S)'yi hasım göstererek dava açmasında hukuki yararı söz götürmez. Bu bakımdan, davalının bu bölümü hakkında da tarfların delillerinin toplanması, varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm tesis olunması gerekirken, davanın, ancak (S) tarafından açılabileceğinden söz edilerek isteğin reddedilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın 2 ve 3. bentlerle yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 27.4.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.