 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1976/2774
K: 1976/2974
T: 05.04.1976
DAVA : Ayşe ve arkadaşları ile Halil Tahsin arasındaki alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Açılan bir davada faiz isteği hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olmasına rağmen, hükmü temyiz etmeyen davacının sonradan faiz bakımından dava açılmasına engel yoktur. Çünkü:
Davanın faiz bölümü asıl alacaktan ayrı bir hüviyet taşıdığı için bu haktan açıkça vazgeçilmedikçe, ileride yeni bir dava ile isteğin tekrarlanması hukuken mümkündür.
Mahkemece faiz isteğinin karar dışında bırakılmış olması sanıldığı gibi, bu isteğin zımnen reddedildiği anlamına gelmez. Şöyleki : Her şeyden önce bu düşünce tarzı usulün 388. maddesine aykırı düşer. Zira, anılan maddeye göre hükmün ne olduğunun kararda belirtilmesi zorunludur. Eğer kararda açıklık yoksa o istek reddedilmemiş, ancak hüküm dışında bırakılmış sayılır. Bu durumda davacı dilerse, karara bağlanmamasından ötürü hükmü temyiz eder, dilerse bu yolu seçmez ve ayrı bir dava açarak faizini ister. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/11/1973 günlü 1971/9 - 762 - 901 sayılı kararıda bu doğrultudadır.
Öte yandan, ilk karar son dava için kesin hüküm de olamaz. Çünkü: Kesin hüküm, ancak dava konusu olan iddia hakkında geçerli olabilir. Yani, hüküm fıkrasında karara bağlanan husus kesin olur.
Hüküm fıkrasına geçmeyen bir konu hakkında kesinlikten söz edilemez.
Mahkemece, ilk davada faiz yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Öyle ise o karar taraflar açısından bağlayıcı değildir. Yani kesin hüküm niteliği taşımamaktadır.
Yukarıda yazılı gerekçelere, yapılan soruşturmaya, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA ve onama harcının temyiz edene yükletilmesine 5/4/1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.