 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1976/2070
K: 1976/3664
T: 27.04.1976
DAVA : TTO. Kurumu ile Selahattin ve arkadaşları arasındaki kongre iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa içrası suretiyle tetkiki davacı tarafından istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, Dernek Yönetim Kurulu tarafından, kanunen, derneğin en yetkili mercii olan (M.K. 57) olağanüstü Dernek Genel Kurulunun 15.4.1975 günlü toplantısının geçerli olduğunun, 21.4.1975 günlü toplantının ise geçersiz bulunduğunun tesbitine ilişkindir.
Yönetim Kurulu, Dernek adına onun işlerini yürüten bir organ olup ayrıca tüzüğe giren derneğin temsilcisidir.
Temsilci, temsil ettiği gerçek veya tüzel kişinin iradesini taşıyan bir araçtan ibarettir. Bunun tabii sonucu olarak temsilcinin yaptığı işlemlerden ötürü hak ve borçlar temsil ettiği kimseye ait olur.
Medeni Kanunun 68. maddesinde dernek üyelerine, kongre kararlarının iptali hakkında mahkemeye başvurma hakkı verilmiştir. Bu hak, üyelik sıfatı ile sınırlı olup, genişletilmesi mümkün değildir. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen karardaki gerekçeye katılmak mümkün olmadığı gibi, başka bir memleketin dernekler Kanununda mevcut olan bir hükmün kıyas yol ile bu olayda uygulanması da düşünülemez.
Temsilci, temsiz yetkisi veren gerçek veya tüzel kişinin adına hareket etmek yetkisine sahip olduğuna göre, mümessili olduğu kimse hakkında ve onun davranışlarından ötürü, temsil yetkisine dayanarak dava açamaz. Çünkü: Olayda Yönetim Kurulu, Genel Kurulun temsilcisi olarak davacı safına geçip Genel Kurulu davalı durumuna sokmakla davada, davacı ve davalı sıfatları birleşmiş olurki, böylece ortada dava kalmaz.
Yönetim Kurulu Üyelerini derneğin üyesi olarak Medeni Kanunun 68. maddesindeki hakları elbette saklıdır. Ancak temyize konu dava, bu sıfatla değil, doğrudan doğruya Yönetim Kurulu adına açılmıştır.
Öyle ise davanın reddi doğrudur. Bu bakımdan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, duruşma için takdir olunan bin lira vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine 27.4.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.