 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E: 1976/7618
K: 1976/9288
T: 03.11.1976
DAVA : Sağlığa az veya çok zararlı deterjan satmak suretiyle gıda maddeleri tüzüğüne aykırı hareketten sanık (M) hakkında yapılan duruşma sonunda: Hareketine uyan Türk Ceza Kanunun 396, 89 ve 5435 sayılı kanunun 2. maddesi de nazara alınarak takdiren, teşdiden ve neticeden 3 ay hapis, 125 lira ağır para ve 3 ay da meslek ve sanatının tatili cezalarıyla tecziyesine, tahfife 647 sayılı kanunun 4. maddesinin tatbikine yer olmadığına, cezasının ertelenmesine ve yargılama gideri alınmasına dair (Eyüp 2. Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 21.4.1976 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi O yer C.Savcısı tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C.Başsavcılığının 17.9.1976 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü:
KARAR : 518 sayılı standartla belirlenen miktardan fazla rutubet ihtiva eden deterjanların taklit ve tağşiş edilmiş sayılacakları hususunda ilgili yasa ve tüzüklerde bir hüküm mevcud olmadığından C.savcısının eylemin Türk Ceza Kanununun 398. maddesine uyduğu yolundaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1 - Hükme dayanak alınan tahlil raporu ile Adli Tıp Meclisi mütalaasında suç konusu deterjanın sağlık için zararlı olduğundan söz edilmediğine göre olayda Türk Ceza Kanununun 396. maddesinin de uygulama yeri bulunmadığı, sanığın 23.11.1968 tarih ve 13059 sayılı resmi gazetede yayınlanan 6/10422 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla uyulması zorunlu kılınan T.S.518 hükümlerine aykırı olarak %40 ın üzerinde rutubet ihtiva eden deterjan imal ve satışı arzetmek şeklinde tezahür eden dava konusu eyleminin, sağlık mülahazası ile alınan Bakanlar Kurulunun yukarıda işaret edilen kararına riayetsizlik teşkil etmesi itibarıyla Türk Ceza Kanununun 526. maddesine uygun düştüğü gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2 - Sevke ve uygulamaya göre sanığa ek savunma hakkı verilmemesi,
3 - Gerekçe gösterilmeden 647 sayılı kanunun 4. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş C.Savcısının temyiz itirazı bu bakımlardan yerinde görülmüş olduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, 3.11.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.