 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E: 1976/1018
K: 1976/1762
T: 27.02.1976
DAVA : Gıda Maddeleri tüzüğüne aykırı hareketten sanık (S) nin TCK.nun 398, 402, 80, 94 ve 647 sayılı kanunun 4/1 ve 6. maddeleri gereğince neticeden 1411 lira 60 kuruş ağır para ve 1 ay 5 gün de meslek ve sanatının tatili cezalariyle tecziyesine aynı gün aynı suçtan Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce mahkum edilen ve Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 15.10.1975 gün ve 6353-6647 sayılı ilamiyle kesinleşen 1210 lira ağır para ve 1 ay da meslek ve sanatın tatili cezaları tenzil edilerek sanığın bu dosyadaki suçtan ötürü 201 lira 60 kuruş ağır para cezasiyle tecziyesine, 5 gün de meslek ve sanatının tatiline, cezalarının ihtirına ertelenmesine, yargılama gideri alınmasına dair Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nden verilen 2.12.1975 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi o yer C.Savcısı tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C.Başsavcılığının 21.1.1976 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü :
KARAR : 1 - Sanığın imal ve 17.1.1975 tarihinde pastahanesinde satışa arz ettiği tuzlu ve şekerli kuru pastaların etiketlerinde hangi nevi yağdan yapıldıklarının gösterilmemesi nedeni ile hakkında takibata başlanıp her iki cins pasta için ayrı ayrı tutanak düzenlenerek bunlardan tuzlu olanlar için Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne ve şekerli pastalardan da 4. Sulh Ceza Mahkemesi'ne ayrı ayrı dava açıldığı ve 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 3.6.1975 tarihinde mahkumiyetle sonuçlandığı ve hükmün de Yargıtay'ca onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmasına göre aynı pastahanede aynı tarihte satışa arz edilen iki cins pastanın etiketlerine kullanıldığı yağın yazılmamasının kül olarak tek suç teşkil eylediği ve sanığın bu suçtan dolayı diğer bir mahkeme tarafından mahkum edilmiş olduğu da nazara alınarak Ceza Mahkemeleri Usulü Kanununun 253. maddesine tevfikan davanın reddine karar verilmesi gerekirken aynı maddenin iki defa ihlal edildiğinden bahsiyle olayda uygulama yeri bulunmayan TCK.nun 80. maddesine müsteniden hüküm kurulması,
2 - Kabule göre tertip edilen cezadan evvelki mahkumiyetin mahsubu ve infazı gereken bakiye cezanın gösterilmesi ile yetinilmesi gerekirken mahsuptan sonraki miktarın ceza olarak ifade edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı nedenle BOZULMASINA, 27.2.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.