Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1976/9081
K: 1976/9265
T: 04.10.1976
Taraflar arasındaki davada:
DAVA : Davacılar vekili, davalıların kadimsel yatağına bent yapmak suretiyle, sel yatağını değiştirerek müvekkillerine ait taşınmazları zarara uğrattıklarını bildirip, sel yatağına yapılan bendin kal'ina müdahalenin men'ini istemiştir.
Davalılar, bendi kendi taşınmazları içerisine yaptıklarını, kadim sel yatağına tecüvüzleri bulunmadığını, bentden dolayıda davacıların zarara uğramadıklarını savunmuşlardır.
Mahkemece, davacıların sel yatağına yapılmış toprak bendin kal'i suretiyle müdahalenin men'ini istemek sıfat ve ehliyetleri olmadığı, ayrıca bent yüzünden davacılara ait tarlaların zara uğradıkları da kanıtlanamadığından bahisle davanın reddine karar vermiştir. Karar, süresinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : Davacıya ait taşınmazın bitişiğinde "sel yatağı" vardır. Davalının sel yatağına "bent kurmak" suretiyle davacı taşınmazına zarar verdiği ileri sürülmüştür.
Mahkemece, tutulan bentle davalının davacıya zarar verip vermediği incelenmeden dava açmak hakkının köye ait olduğundan bahisle dava aktif husumet ehliyeti yönünden reddedilmiştir.
Hukuk düzeni, kural olarak -meşru müdafaa, iztırar... gibi haller dışına- bir kişinin hakkını kullanırken başkalarına zarar vermesine göz yummamıştır. Zarara yol açan bir davranış çok kez hukukun önlediği ve yasakladığı bir eylemdir.
Bir kimsenin kendi mülkünü kullanırken bile başkalarını zarara uğratacak davranışlardan kaçınması zorunlu iken sel yatağına bent tutan davalının davacıya zarar vermesi takdirinde bu durumun önlenmesi gerektiğinde tereddüde düşmemek lazım gelir.
Zarar gören bir kişinin bu eylemi işleyene karşı bir durumun önlenmesini veya zararın ödettirilmesini istemek yetkilerine sahip olduğu kuşkusuzdur.
Zararın önlenmesi kişinin mal varlığında eksilme ve azalmayı engellediği için yarar sağlayan bir istek niteliğindedir. Zararın önlenmesi "yarar" sağlayan bir istek niteliği taşıdığına göre kişinin dava açmak yetikisi vardır. Hal böyle olunca davalının tuttuğu bendin davacıya zarar verip vermediği yönünün incelenmesi ve zararın varlığı takdirinde davanın kabul edilmesi gerekli iken yazılı şekilde reddedilmesi yolsuzdur. Hükmün bu nedenle HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın iadesine, 4/10/1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini