 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1976/3055
K: 1976/3378
T: 26.11.1976
DAVA : Esenboğa Gümrük Müdürlüğü'nde görevli bulunduğu sırada ikna suretiyle irtikapta bulunmaktan sanık (Y)nin yapılan yargılaması sonunda T.C.K.nun 210/1, son, 59 ve 227/2. maddeleri gereğince neticeden 1 sene 8 ay ağır hapis cezasıyla mahkumiyetine ve müebbeten memuriyetten mahrumiyetine dair Altındağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 9.7.1976 gün ve 1976/75 esas 131 karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle, dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu:
KARAR : Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre sanığın sair temyiz itirazları ile vekillerinin duruşmalı olarak inceleme sırasındaki diğer savunmaları yerinde olmadığından reddine, Ancak:
İşçi olarak çalıştığı Hollanda'dan olay günü KLM uçağı ile Esenboğa Hava Limanına gelen müşteki (M), diğer eşyasının gümrük muayenesini yaptırdığı sırada, beraberinde getirdiği bir adet radyolu teybin gümrük resmini yatırması gerektiği ilgili memurlar tarafından kendisine bildirildiğinde, görevi muayene için salona alınmış eşyanın muayeneden kaçmamasını denetlemek olan gümrük kolcusu sanık (V)nin bu radyolu teybin gümrük resmi ödenmeden salonun dışına çıkarılmasını temin için müştekiden 100 Golden istediği ve onun, bu teklifi kabul ve parayı vermesinden sonra teybin dışarıya çıkarıldığı müştekinin hazırlık soruşturmasındaki 14.6.1975 günlü ifadesinden anlaşılmış ve tekrar sorulduğunda polis memuru benim gümrükçüye rüşvet verdiğim zaman görmemiştir demekle olayda tarafların kastını hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak surette açıklamıştır.
Şu suretle sanığın yapmamaya mecbur olduğu şeyi yapmak için müştekiden rüşvet istemek ve müştekinin de talep olunan bu parayı vermeyi kabul etmekle rüşvet anlaşması vuku bulmuş ve bu andan itibaren rüşvet suçu oluşmuştur. Sonradan müştekinin polis memuruna gidip şikayet etmek suretiyle vaki rücuu bütün unsurları ile teşekkül eden rüşvet suçunu ortadan kaldırmaz veya hukuki niteliğini değiştirmez.
Müştekinin ilk soruşturma sırasındaki ifadesinin, kendisini kanuni sorumluluktan kurtarmak için verildiği gözetilmiyerek T.C.K.nun 213. maddesi yerine 210. maddesinin uygulanması,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasında gerek kendisinin ve gerek vekillerinin vasfa dair savunmaları bu itibarla yerinde olduğundan ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydı ile hükmün tebliğname ve mütalaa gibi C.M.U.K.nun 321. maddesi gereğince bu sebepten BOZULMASINA ve depo parasının geri verilmesine 26.11.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.