 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1976/2805
K: 1977/490
T: 02.03.1977
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Üsküdar 1. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek istisna akdinden doğan 26.150,32 lira alacağın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine dair verilen 12.7.1976 tarih ve 726-396 sayıl hükmün temyizen tekiki taraflar avukatlarınca istenmiş ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuluşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı (M), davalı (M.Ş.)nin miras bırakanı babası (H) ile (148.000) liraya iki katlı iki daire yapımı hususunda 1.10.1968 tarihli eser sözleşmesi düzenlemişlerdir.
Yüklenici anlaşma dışında inşaa edilen bahçe duvarı için (20000) lira, bodrumu kat şeklinde getirdiğinden dolayı (60000) lira ve istihkakından henüz ödenmeyen (30000) lira olmak üzere davalı zimmetinde gerçekleşen toplam (110000) liranın tahisili dilemektedir.
Bu durumda,
1 - Yürütülen yargılamaya, taraflarnı iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan delillere, dosyadaki yazılarla bilirkişi raporu kapsamına, karar yerinde belli edilen gerektirici nedenlere, özellikle kararalaştırılan eser bedeline mukabil iş sahibinin ancak (142991) lira ödemede bulunduğu saptanmasına, tediyenin belli edilen miktardan daha fazla olduğuna dair savunma usulen ispatlanmamasına, öte yandan, bahçe ve istinat duvarı bedeli (10800) lira fen ehlince sözleşme ve proje hükümleri gözönünde tutulmak suretiyle hesaplandığına göre, yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendlerin sınırları dışında kalan tarafların ileri sürdükleri sair temyiz itirazları red olanmalıdır.
2 - Davalının miras bırakanı (H) ve yüklenici bulunan davacının birlikte düzenledikleri 1.10.1968 tarihli eser sözleşmesinden doğan tüm hak ve borçlar sözleşme yapanlardan (H)nin vefatı üzerine mirasçılarına intikal edeceği ve müteveffanın borcundan mirasçılarının müteselsilen sorumlu olacakları, MK.nun 539 ve 582nci madde buyruğudur. Yasanın bu açık hükmüne aykırı şekilde davalının taşınmaz maldaki ve mirasdaki payı ile sorumlu tutulması, mahkeme kararının bozulmasını gerektirmiştir.
3 - Dava konusu sözleşmenin (ileride mukavele harici yapılacak ilaveler bahçe duvarları ve bilumum mukavele harici işler taraflarca konuşularak müteahhide ödeme yapılacaktır.) hükmünden faydalanan müteveffanın isteği üzerine, bodrum kat biçiminde kullanılması gereken mahallin davacı tarafından mesken şeklinde kullanılmağa elverişli hale getirildiği, tadil projesi, bilirkişi raporu ve fotoğraflar kapsamıyla anlaşılmaktadır.
Bu eserin bedeli, taraflarca konuşulup belli edilmediğine göre, BK.nun 366. maddesi uyarınca yapılan şeyin yöntemine ve müteahhidin masrafına göre tayin edilecektir. Ancak, bodrum olarak istifade edilecek bu yerin esik durumundan oturtulabilir hale sokulması için ne gibi malzeme ve işçiliğe lüzum olduğu, bu konuda davacı tarafından neler yapıldığı, bilirkişi eliyle usulen araştırılıralak olay günündeki rayiçler üzerinden kıymetlendirilmelidir. Bu konudaki yeterli bulunmayan rapora dayanılması doğru değildir.
Öte yandan davacı bu kat için dava dilekçesinde (60.000) lira istediği halde, mahkeme Usulün 74. maddesi hilafına istek dşına çıkmak suretiyle bilirkişinin bulduğu (86.892,25) lira üzerinden hesap yapmıştır. Bu hal kararın bozulmasını gerektirmiştir.
4 - Ayrıca kömürlük yapımından dolayı bir dava bulunmamasına rağmen, davacı meteahhit yararına (1500) liranın hüküm altına alınması da doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davalının yerine görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyel,mahalli mahkeme kararının 2, 3 ve 4. bendlerinde açıklanan sebeplerden dolayı taraflar yararına BOZULMASINA 1000 lira murafaa vekalet ücreti davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı vekili murafaaya katılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, istek olursa temyiz peşin harçların taraflara iadesine 2.3.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.