 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1976/6278
K: 1977/518
T: 25.01.1977
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 6.5.1974 gününde verilen dilekçe ile M.K. nun 650. maddesine dayanılarak 992 ayda 7 parselin 280/960 payının müvekkili adına tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.7.1976 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle ve ayrıca davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmelerin amacı, 992 ada 7 parselde inşa olunacak işhanından belirli bağımsız bölümlerin alım satımıdır. Kat Mülkiyeti Kanununa göre arsa paysız bağımsız bölümün tescili mümkün olamıyacağından satış konusu bağımsız bölümlerin arsa payı da bu sözleşmelerde belirtilmiş, arsa payı ile bağımsız bölüm bedelleri ayrı ayrı gösterilmiştir. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın belirli bir arsa payının ve bununla bağlantılı bağımsız bölümlerin adi sözleşmelerle satışı geçersizdir. Davacı, geçersiz olan bu sözleşmelere bir değer kazandırmak ve böylece amacına ulaşmak istemiş, M.K.nun 650. maddesine dayanarak inşaatı kendisinin yaptırdığından bahisle ve ona tebaen 280/960 arsa payının kendi adına tescilini talep etmiştir.
Bina tüm arsa üzerine inşa olunduğuna, 9 tam ve 1 teras katından ibaret olacağı sözleşmede yazılı bulunduğuna, böyle bir binadaki ortak yerler binanın tüm maliklerine ait olacağına göre, davacı belirli bir bağımsız bölümü kendisinin inşa ettirdiğinden sözederek ve ona tabaen belirli bir arsa payının kendi adına tescilini isteyemez. Konuyu düzenleyen yasa hükümleri varken, olayda uygulama yeri olmayan M.K. nun 650. maddesine dayanamaz.
Anlaşmazlığın çözümünde hakimin öncelikle ilgili yasa hükmünü gözönünde tutması gerekir ki, bu husus mahkeme kararının gerekçesinde yer alan M.K. nun 1. maddesi icabıdır. Bu olayda hakimin kanun koyucu gibi hareket etmesi için de bir neden yoktur.
Bu itibarla, M.K. nun 650. maddesine dayalı davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilini temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 25.1.1977 gününde oybirliği ile karar verildi.