 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1976/5623
K: 1976/6312
T: 21.12.1976
- SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ
- TAPUYA BELİRTİM (ŞERH) -
ÖZET: Satış vaadi sözleşmesinin tapuda belirtilmiş (şerh edilmiş) olması taşınmazın satışına engel değildir. Ancak beş yıl süre ile geçerli olduğundan şahsi hak sahibi bu süre içinde taşınmazın kendi adına tescilini isteyebilir.
(2644 s. Tapu K m. 26 2617 s.k.d.)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.4.1976 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesi gereğince 8545 ada 9 parseldeki davalıya ait 1/2 payın iptali ile yarısının müvekkili adına tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 30.9.1976 günlü hükmün Yargıtay'ca, incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Satış vaadi sözleşmeleri şahsi hak doğurmakla beraber bu sözleşmeye tapuya şerh edilince alenileşir ve üçüncü kişileri etkileyebilecek kuvvet kazanır. Bu nedenledir ki, tapuya şerh edilen bu tür şahsi haklar "güçlendirilmiş şahsi hak" olarak ifade edilir. Böyle bir şerh ile uyarılmalarına rağmen taşınmazı iktisap eden kişiler daha önce lehine satış vaadinde bulunulan şahsa karşı iyi niyetle iktisap iddiası ileri süremezler. Mahkeme kararında da belirtildiği üzere satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmiş olması taşınmazın satışına engel teşkil etmez. Ancak; bu şerh tapu kanununun 6217 sayılı kanunla değişik 26. maddesi gereğince beş yıl süre ile geçerli olduğundan, şahsi hak sahibi bu süre içinde taşınmazın kendi adına tescilini isteyebilir. Olayımızda davalı, tapudaki satış vaadi şerhini görmüş ve bunu bilerek taşınmazı iktisap etmiş olmakla neticesine de katlanmayı kabul etmiş demektir. Aksi görüş, tapudaki şerhi anlamsız kılar ve bu da kanun koyucunun amacına aykırı düşer.
Bu hususlar gözönünde tutulmadan yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 1400 lira duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde iadesine 21.12.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.