 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1976/4926
K: 1976/5796
T: 25.11.1976
- YARARLANIM (İNTİFA) HAKKINA ENGEL OLMA
- TAM MÜLKİYETİN -KAPSAMI
ÖZET: Davalı hakkında önce açılan ecrimisil davası davalının hapis hakkı olması nedeniyle reddedilmiş ise de taşınmaz, ortaklığın giderilmesi yoluyla satılıp davalı yararlanım (intifa) hakkı ile yükümlü olarak satın almış, hukuki durum değişmiş olmakla, yararlanım hakkının kullanılması konusunda davalının çekişme yaratması (muarazada bulunması) doğru değildir.
Tam mülkiyet, çıplak (kuru) mülkiyetle yararlanım hakkını kapsar.
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.11.1973 gününde verilen dilekçe ile 667 ada 11 parseldeki müvekkilinin intifa hakkına müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.12.1975 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı, dava konusu taşınmazdaki 112 intifa hakkını kullanmasına davalının karşı çıkması nedeni ile müdahalesinin önlenmesini istemiş ve tazminat talep etmiştir. Mahkemece dava kabul edilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Herne kadar davacı ve diğer mirasçılar tarafından daha önce davalı aleyhine ecrimisil davası açılmış ve davalının hapis hakkı 971 olması dolayısiyle o dava reddedilmiş isede; şimdiki durum öncekinden farklı olup taşınmaz izalei şüyu yolu ile satılmış ve davalı bu yeri intifa hakkı ile yükümlü olarak satın almıştır. Hukuki durum değişmiştir. İntifa hakkının kullanılması konusunda davalının muarazada bulunması doğru değildir. Mahkemece verilen men kararı da bu anlamdadır. Bu hakkın kullandırılmamasından ötürü davalının tazminata mahkum edilmesi de yerindedir, Ancak;
Tam mülkiyet, çıplak (kuru) mülkiyet ile intifa hakkını kapsar. Bu nedenle mahkemece saptanan tam mülkiyet değerinin intifa hakkı değeri olarak kabulü doğru olmaz. Nitekim, tapu harçlarının hesabında da Harçlar K.nun 64. maddesi gereğince taşınmazın mal mülkiyet değerinin üçte biri çıplak mülkiyete, üçte ikisi intifa hakkına ayrılır. Mahkemece bu husus gözönünde tutulmadan taşınmazın tam mülkiyet değeri üzerinden hesaplandığı anlaşılan harç ve vekalet ücreti fazla olup davalı vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüştür.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün harç ve vekalet ücreti yönünden (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde geri verilmesine 25.11.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.