Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1976/335
K:1976/1237
T:04.03.1976
  • GÖREV
  • KADASTRO MAHKEMESİ
  • BİNANIN KALDIRILMASI (KALİ)
ÖZET:Davaya Kadastro Mahkemesi sıfatiyle bakıldığına göre binanın sökülmesine (kaline)(ilişkin) karar verilemez.
(2613 s. Kad. Ve Tapu Tahr. K. m. 27)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 7.1.1969 gününde verilen dilekçe ile davalı adına tahdit olunan 16 sayılı parselden hazineye ait dükkan yerinin hazine adına tescili ve bu kısma tecavüz eden inşaatın kali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.12.1974 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan keşiflerde dinlenen bilirkişi sözlerine, tanık A. R. A...'ün ifadesine, dosya içindeki tapu kayıtlarına, müzayede kaimelerine ve diğer delillere göre; Tapunun Haziran 1330 tarih 64 numarasında Boğos, Kifork ve Hamparsum adına kayıtlı bir; dükkanın onlardan metruken hazineye kaldığı, hazinece 21.12.1341 tarihinde satışa çıkarıldığı, birçok istekliler arasında davalı A. R. Ç...'ın da artırmaya katıldığı ve fakat sonunda A. R. A...'e (Darendeli Ali Rıza'ya ihale olunduğu, A. R. A...' ün yıl kadar bu dükkanı elinde bulundurduğu, satış bedelini ödememesi nedeni ile hazinece ihalenin fes edildiği ve taşınmazın hazineye geri döndüğü, ayni ihale günü A. R. Ç...'ın yine Ermenilerden metruk ve bu dükkana bitişik hane arsasını hazineden satın aldığı, hane arsasının A. R. Ç... adına tescili için Defterdarlıkça Tapu Sicil Muhafızlığına 15.9.1939 günlü bir yazı gönderildiği, Muhafızlığın yerinde yaptığı tahkikatta hane arsasının batı yönünde yalnız yol olmayıp dükkanlar da bulunduğundan bu dükkanlar hudut dışında ise hudut gösterilmesi gerektiğini belirterek keyfiyeti Defterdarlıktan sorduğu, bunun üzerine Defterdarlıkça Muhafızlığa 13.8.1840 gönlü bir yazı gönderildiği ve dükkanların satılmadığına işaretle Batı hududun (yol ve dükkanlar) şeklinde tescilinin istendiği, muamelenin öylece durduğu, nihayet (muamele yarakasında yazılı olduğu üzere gayrimenkulü hazine adına sattım. Müşterisi adına tescilini isterim) yolundaki Defterdarın 24.10.1950 gönlü beyanı ve alıcının kabulü üzerine A. R. Ç... adına 24.10. 1950 gün ve 50 numarada hane arsası için tapu tesis edildiği ve fakat taşınmazın batı hududunun sözü edilen muamele evrakına rağmen (Tarikiam) olarak sicile geçtiği, A. R. Ç...'ın batı hudutta sadece yol (tarikiam) yazılı olmasından ve dava konusu dükkanın gösterilmeyişinden yararlanarak ve hane arsası için aldığı tapuya dayanarak nizalı yerde inşaata başladığı anlaşılmaktadır. Bunu öğrenen hazine, bir taraftan o tarihte yürürlükte olan 2311 sayılı Kanuna göre davalının tecavüzünün men'i için 20.3.1952 gönlü yazı ile Valiliğe başvurmuş diğer taraftan 4.4.1952 gönlü dilekçe ile de Sulh Hukuk Mahkemesinde müdahalenin men'i davası açmıştır. Valilik 8.4.1952 gün ve 16/12 sayı ile men kararı vermiş, davalının buna rağmen inşaata devam etmesi nedenile yeniden infaz için Valilikçe Emniyet Müdürlüğüne 25.4.1952 gönlü bir yazı gönderilmiştir. Hazine bundan sonra adıgeçen Ermenilere ait tapuyu da 15.5.1952 tarih 31.6 numarada kendi adına intikal ettirmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan dava, taşınmazın değeri bakımından görevsizlik kararile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, bu mahkemede yargılamaya devam olunurken kadastro faaliyetinin başlaması nedenile dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir. Yapılan yargılama sonunda nizalı yerin hazine adına tesciline, üzerindeki binanın kaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Şu açıklanan durum ve safahat gözönünde tutuldukta:
1 - davalı A. R. Ç....'ın bu davada tek dayanağı elindeki hane arsasına ait tapunun batı hududunun yol (Tarikiam) yazılmış olmasıdır. Batı hudutta ayrıca nizalı dükkanın bulunduğu kendisince bilinmektedir. Bu konudaki delillere karşı geçerli herhangi bir itiraz ileri sürememiştir. O halde, nizalı yer üzerindeki mülkiyet iddia. sına itibar edilemez. Kaldı ki, dava konusu dükkan Haziran 1330 tarih 64 numarada müstakilen kayıtlıdır. Hane arsası için tesis edilen kayıt ise Ekim 1950 tarih 50 numaralıdır. Dükkanın kendisine satılmadığını bilmesi karşısında hane arsası tapusundaki hudutlara dayanarak iyiniyet iddiasında bulunamaz. Esasen mükerrer tapunun söz konusu olduğu hallerde mükerrer tapu sahibi iyiniyetli olduğunu da ileri süremez.
2 - Davalının nizalı yere müdaheleye başlamasından itibaren Hazine buna karşı çıkmış, idari yoldan kendisini men ettirmiş ve ayrıca mahkemeye başvurmuştur. Bu nedenle davalı, nizasız olarak ve malik sıfatile bu taşınmazı elinde bulundurduğunu da iddia edemez.
3- Nizalı dükkanın Ermenilerden metruk olup hazineye kaldığı dosyadaki tapu kayıtları ve diğer delillerden anlaşılmaktadır. 1617 sayılı yasa ile değişik 766 sayılı kanunun 33. maddesinin son fıkrasına göre: Kanunlar uyarınca Devlete kalan taşınmazlar tapuda kayıtlı olsun veya olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez. Bu hüküm genel nitelikte olup görülmekte olan davada da uygulanır. Şu yasal durum karşısında davalı, zamanaşımı ile iktisap iddiasında da bulunamaz.
4 - davalı vekili tarafından ileri sürülen diğer temyiz sebepleri itibarile:
a)Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından verilen görevsizlik kararlarının kesinleştiği anlaşılmaktadır.
b)Bu dava devam ederken kadastro tesbitinin kesinleşmesi söz konusu olamaz.
c)Nizalı yeri vaktile ihale ile alan ve fakat ihale bedelini ödeyemediği için hazineye iade eden A. R. A...'ün ve Belediyenin bu taşınmaz üzerinde bir mülkiyet iddiası yoktur. Taşınmaz halen hazine adına kayıtlıdır. Hazinenin dava hakkı olmadığı da ileri sürülemez.
d)Bilirkişiler dava konusu dükkan yerini mahallinde tahmini olarak göstermişlerdir. Her iki keşifte irae edilen yer fen memurlarınca ölçülmüş olup düzenlenen kroki ve raporlarda belirtilen yüzölçümü birbirine çok yakın ve müzayede kaimesinde yazılı 20 liralık miktara da uygundur. Mahkemece dava konusu yerin yüzölçümünün 11.40 M2 olarak kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
e) Teknik bilirkişiler yola giden kısmı dikkate almışlardır.
f) Tedavül sırasında hazine adına tesis edilen tapuda yüzölçümünün 5 m2 yazılı bulunması bu tapulu yer üzerinde davalıya mülkiyet ve tasarruf hakkı bahşetmez.
g) davalı tarafından hazine tapusunun iptali için Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı bildirilen 1952/446 sayılı davanın bu dava neticesini beklediği anlaşılmasına göre, bu davanın da o dava sonucuna taliki istenemez.
h) davalı tarafa tanık listesi vermesi için 19.7.1968 günlü oturumda kesin mehil verilmiş, buna rağmen liste verilmemiştir. Esasen dosyadaki belgeler hazinenin iddiasını doğrulamaktadır.
Davalı vekillerinin bu yönlere ilişen itirazları da yerinde değildir.
Ancak; davaya Kadastro Mahkemesi sıfatile bakıldığına göre binanın kali hususunda karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle;
1 - davalı A. R. Ç... vekillerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddile nizalı yerin hazine adına tesciline dair hükmün ONANMASINA,
2- Kale ilişkin hükmün BOZULMASINA,
3 - Her iki taraf kısmen haklı çıkmış olduğundan 1000 lira duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı hazineye verilmesine, 1000 lira duruşma vekalet ücretinin de hazineden alınarak davalıya verilmesine 4.3.1976 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini