 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1976/5417
K: 1977/353
T: 18.01.1977
DAVA : Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden doğan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı 13.952 lira 95 kuruşun faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazla isteğin reddine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerinde dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, davalıya tarlalarının iki yıllığına 20.000 lira karşılığında kiraya verdiğini, kira süresinin dolmuş bulunmasına rağmen kira bedelini ödemediğini, icra takibinde de borcu itiraz ettiğini ileri sürerek 20.000 liranın faiz ve icra inkar tazminatı ile birlikte alınmasını istemiştir.
Davalı, davacıdan 360 dönüm yer kiraladığını, ancak davacının 100 dönümlük yer teslim ettiğini, bu nedenle kira parasının tenzili gerektiğini, buna rağmen kendisinin ürün ve para vererek, ayrıca davacının işlerini yaparak 20.000 liradan fazla ödemede bulunduğunu savunarak davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde, davalıya 360 dönüm yerin 20.000 lira karşılığı kiraya verdiği yazılıdır. Kira süresinin sona erdiği ve davacının sözleşmede belirtilen miktar tarlaları davalıya teslim etmemiş bulunduğu toplanan delillerden anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının sözleşilen miktar tarafları teslim edememesi nedeni ile kira 1/3 oranında düşürülerek ve 1200 liranın dışındaki ödeme de ispat edilemediğinden 13.952,95 liranın davalıdan alınmasına, fazla iddianın reddine karar verilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir yolsuzluk görülmemesine göre davalının tüm temyiz itirazları ile davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Davacı, süresi sone eren hasılat kirası bedelini dava etmiş, davalıda sözleşilen miktar yer teslim edilmediğini savunmuştur. Gerçekten, ayıba karşı tekeffül, kira sözleşmesinde de mevcut ve satış sözleşmesindekinin aynıdır. Diğer bir deyimle, kiralayan, kiralananın ayıpsızlığını da yüklenmiştir. Bu yüklenim, hem kiralananın, sözleşmenin amacına yönelik olarak kullanılmasına ve işletilmesine, hem de kullanış ve işletmeyi önemli derecede azaltan ayıplara ilişkindir. Bu durumda, gerek hasılat ve gerek adi kirada, kiracıya Borçlar Kanununun 106. ve 108. maddelerine göre belirleyeceği uygun bir önel içinde kiralayanın, Borçlar Kanununun 249/2 ve 272/2. maddeleri hükümleri uyarınca edimlerini yapmaya çağırır. Edimlerin yerine getirilmemesi karşısında, sözleşmeyi fesheder ya da kira bedelinden meydana çıkan ayıbı karşılayacak bir tenzilat yapılmasını isteyebilir. (Bakınız: Prof. (H.Avni Göktürk, Borçlar Hukuku, 2. s. 1951, s. 425) ancak, bu seçimlik hakkını kullanabilmesi için, henüz sözleşmenin sone ermemiş bulunması gerekir. Aksi düşüncenin kabulü halinde, hak seçimlik olmaktan çıkar. Çünkü edimlerinin yerine getirilmesine çağır ve sözleşmeyi feshetme olanağı ortadan kalkmış olmaktadır. O halde az önce belirtildiği üzere bir olanak, ancak kira süresi içerisinde vardır. Kira süresi içerisinde belirtilen haklardan yararlanma konusunda da adid ve hasılat kiraları arasında bir ayırım, söz konusu 1962, s. 132) Borçlar kanununun 292/1. maddesi hükmü uyarınca, değildir. (Bakınız: Prof. Necip Bilge, Borçlar Hukuku, Ankara haslıta kirasının sona ermesi durumunda, kiracı, kira konusuna giren şeyleri geri vermekle hükümlüdür. (Bakınız: Prof. Tandoğan, Borçlar Hukuku, 2. Bası, C. 1. s. 414) Böyle bir borçla yükümlü olanın, sözleşmenin sonuna kadar bekledikten ve eksik edimi kabul ile kiralananı geri verme yükümlülüğü doğduktan sonra artık kira parasından tenzil isteme yetkisi düşünülemez. Zira bu hakkından feragat etmiş sayılır.
O halde, hasılat kirasının (adi kira sözleşmesinde olduğu gibi) sona ermesinden sonra, kira parasından tenzil istenemez.
Mahkemece, bu yön gözetilmeksizin, kira parasından tenzile karar verilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde iadesine 18.1.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.