 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1976/4771
K: 1976/292
T: 17.01.1977
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı 80000 liranın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazla isteğin reddine ilişkin olarak verilen hükmün davacılar avukatı tarafndan temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Davacılar, re'sen düzenlenen 23.9.1970 tarihli sözleşme ile davalının vermeyi vadettiği bir apartmanın dairesini teslim ettiği halde tapusunu vermeğe yanaşmadığını, daha sonra bu daireyi üçüncü kişilere ipotek etiğini, 29.1.1975 tarihli ihtarname ile ipoteklerin çözülerek tapu verilmesi istenmişse de, davalının bu isteği karşılıksız bırakarak temerrüde düştüğünü ileri sürerek yaptırılan tesbitle belirlenen daire bedeli 135.000 liranın ödetilmesini istemişlerdir.
Davalı, duruşmalara gelmemiş ve yazılı bir savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece her ne kadar daireye 135.000 lira kıymet takdir edilmişsede ilgili dairenin davadan sonra icra tasibi sonucu 80.000 liraya satıldığı, davalının iktisabının bu miktar kadar olduğu kabul edilerek 80.000 liranın alınmasına karar verilmiştir.
29.1.1975 tarihli ihtarname 17.2.1975 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı temerrüde düşmüştür. Davacılar temerrüd tarihinden hemen sonra 25.2.1975 tarihinde yaptırdıkları tesbit sonucu verilen 28.2.1975 tarihli bilirkişi raporu ile dava konusu dairenin kıymeti 135.000 lira olarak belirlenmiştir. Bu tesbite davalı itiraz etmemiştir. İcraca 2.4.1975 tarihinde yaptırılan inceleme sonucu alınan raporda da aynı dairenin değeri 175.000 lira olarak saptanmıştır.
Davacı sözleşmeye aykırı davranış nedeniyle Borçlar Kanunun 96 ve sonraki maddeleri gereğince temerrüt tarihindeki gerçek zararını isteyebilir. İcraca yapılan satışın gerçek değeri gösterdiğini kabule olanak yoktur. Uğranılan gerçek zarar temerrüt tarihinden hemen sonra yaptırılan tesbitte 28.2.1975 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenen miktardır. İcrada yaptırılan usule göre değer bundanda fazladır. O halde, mahkemece 135.000 liranın hüküm altına alınması gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA ve davacılar yararına takdir edilen 1.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde iadesine 17.1.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.