 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1976/1300
K: 1976/2713
T: 01.04.1976
DAVA : Taraflar arasındaki istihkak ve haczin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne ve haczin kaldırılmasına ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan A. Ander tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı mülkiyeti borçlu oğluna ait taşınmazların intifa hakkının kendisine devredildiğini ileri sürerek, alacaklı tarafından kira paralarına konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Alacaklı, icra kovuşturmasından sonra yapılan devrin, muvazaa olduğunu savunmuştur.
Merciice, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunun 96. maddesinde her ne kadar. haczedilen şey üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden kişilerin istihkak davası açabilecekleri belirtilmiş ise de, maddenin sözlerine bakılarak bu davayı açma hakkının sadece mülkiyet ve rehin hakkı sahiplerine tanınması kanunun özünü (ruhuna) uygun bulunmamaktadır. Bu itibarla intifa hakkı gibi hakları ileri sürenlere de bu davayı açma yetkisi tanımak gerekir. Yargıtay hukuk Genel Kurulunun 12.1.1976 gün ve 76/D-İc. İf. 4. sayılı kararı da bu yoldadır. O halde, açılan dava istihkak davası niteliğindedir.
Alacaklı, 23.8.1974 günü borçlunun taşınmazlarındaki kira alacaklarının haczine karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunun 89. maddesi uyarınca yapılan tebligat üzerine kiracılar alacaklıya ödemede bulunmuşlardır. Taşınmazlardaki intifa hakkı ise 13.12.1974 günü davacıya devredilmiştir. Alacaklı, bu devrin muvazaaya dayandığını savunmuştur.
Gerçekten devrin, haciz tarihinden sonra yapılması ve devreden borçlu ile, kendisine intifa hakkı devredilen davacının ana, oğul olmaları, davalı alacaklının savunmasını doğrulamaktadır. O halde, merciice bu nedenle davanın reddedilmemiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 1.4.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.