 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1976/7071
K: 1976/8922
T: 07.09.1976
DAVA : Mercii kararının borçlu tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 12.7.1976 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlu hakkındaki takip kesinleşmiş ve alacaklı vekili borca yeter miktardaki belediyeye ait bankalarda mevcut paraların ve belediyenin özel mülkiyetindeki gayrimenkullerin ve belediyeye ait kira alacaklarının haczinin ve bütçeye gerekli tahsisat konması için müzekkere yazılmasını istemiştir. Bütçeye muayyen mevzuda tahsisat konması belediyeye ait bir görev olup, yetkili orrganlarınca yerine getirileceğinden, memurluğun bu cihetle matuf kararında isabet olmadığı gibi memurlukça bir malın veya paranın haczi caiz olup olmadığı hakkında karar vermek ve bu hususta tetkikat yapmağa da yetkisi yoktur. Memur haczi tatbik eder. Borçlu 82. maddeye muhalif bir işlem olduğu hakkında ancak süresinde merciie şikiyat eder mercii gerekli tetkikatı yaparak hacizli menkul ve gayrimenkuller hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verir. Açıklanan bu sebeplerle mercii kararında yazılı memurlukça 82. maddeye göre tetkikat yapılması hakkındaki gerekçesinde isabet yoksada neticede memur kararı kaldırılmış olduğundan mercii kararı sonucu itibariyle doğru bulunmakla borçlunun varit olmayan temyiz itirazlarının reddiyle mercii kararının İ.İ.K.nun 366 ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 15 lira onama harcının temyiz edenden alınmasına peşin harcın mahsubuna, bakiye kalmadığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, sonuçta oybirliği, gerekçede oyçokluğuyla 7.9.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Borçlunun mal varlığının tümümün haczine izin vermeyen kanun yapıcı, kamu düzeni, borçlunun ve alacaklının yararlarını ve insan hak ve haysiyetini korumak, yaşama hakkına saygı göstermek gibi düşüncelerle haczi caiz mal alacak ve hakları İ.İ.K.nun 82. ve müteakip maddelerinde yahut özel kanunların belli hükümlerinde göstermiştir. O kadar ki, 82. ve 83. maddelerde yazılı şeylerin haczine dair önceden yapılan anlaşmalar geçersiz sayılmıştır. Bu itibarla, haciz isteği halinde icra memuru alacaklının bu dileğini her halükarda kabul etmek ve hemen yerine getirmek zorunda değildir. Bir malın veya şeyin haczinin kabil olup olmadığını icra memuru resen nazara alarak takdir eder. Haczi uygulayan veya bu konudaki isteği reddeden memur kararına karşı, duruma göre alacaklı veya borçlunun icra tetkik mercii nezdinde şikayet hakkı vardır. Demekki, icra tetkik mercii bir mal veya hakkın haczinin kabil olup olmadığı yolundaki anlaşmazlığa ancak şikayet üzerine el koyacaktır. Yoksa, icra tetkik mercii icra memuru yerine geçerek bir malın haczinin mümkün bulunup bulunmadığını birinci derecede ve icra memurundan önce takdir edecek makam olarak kabul edilemez. Keza icra memurunun alacaklının bu noktadaki isteğini otomatikman hemen kabul ve yerine getirecek mevkide bulunduğunu öne sürmek yasasının yapısına ters düşer. Bu nedenlerle yukardaki kararda (icra memurunun bir malın haczi caiz olup olmadığı hakkında karar vermek yetkisi yoktur. Memur haczi tatbik eder. Borçlu 82. maddeye muhalif bir işlemi mercie şikayet eder) tarzındaki gerekçeye iştirak eylemek imkanı yoktur. Bu sebeble bu hususun kararda yer almasına, tenkit konusu yapılmasına karşıyım.
2- Şikayet konusu yapılan icra memuru kararının iki numaralı bendi yerinde olmasına rağmen tüm kararın kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Ancak alacaklının temyiz dileği bulunmadığı için bozma sebebi yapılamaz. Asıl bu nokta karar bakımından tenkit konusu teşkil ettiği halde çoğunluk gerekçesinde yer almaması kanaatimce noksanlıktır.
Sonuç itibariyle kararının (ONANMASINA) katılmakla beraber onama gerekçesinin yukarıdaki doğrultuda kaleme alınması gerektiği görüşündeyim.