Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1976/3878
K: 1976/6023
T: 12.05.1976
DAVA : Mercii kararı alacaklı vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 12.4.1976 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : İncelenen Bursa 3. İcra Memurluğu'nun 1976/444 sayılı dosyası münderecaatına göre (T) 31500 liralık alacağının masraf, % 10,5 faiz ve % 3 komisyon ve vekillik ücreti ile birlikte tahsili için (R) aleyhine 11.8.1971 günlü talepname ile takip yapmış ve borçlu hakkında kesinleşen takip esnasında borçlunun haczi kabil emvali bulunmadığından dolayı alacaklının iptal davası açmak için aciz vesikası verilmesini istemesi üzerine 20.9.1971 tarihinde İİK.nun 143. maddesi gereğince aciz vesikası verilmesine karar verilerek aynı gün alacaklıya düzenlenen aciz vesikası verilmiştir. Bu alacak bidayette .... Bankası'na temlik edilmiş ise de bilahare ... Bankası'nın sözügeçen alacağı tekrar takip yapan (T) ye temlik ettiği anlaşılmıştır.
(T), İnegöl Asliye Hukuk Mahkeme'sinin 4.2.1975 günlü iptal kararını ibraz ederek İİK.nun 283. maddesi gereğince iptale konu teşkil eden taşınmazın haczini istemiştir.
İcra memuru aciz vesikasının 34.330 liralık meblağ üzerinden verildiği dosyada ise 37500 liranın tekrar alacaklıya temlik edildiği anlaşıldığından borçtan fazlasının temlik edilmiş bulunduğunu aciz vesikası ile İİK.nun 143. maddesi gereğince faiz istenemeyeceğine takibin 34330 lira üzerinden devamına faiz tahakkuk ettirilmemesine aciz vesikası 1 yıllık süre içerisinde ibraz edilmemiş olduğundan alacaklı vekilinin borçluya yeniden ödeme emri tebliğine ve alacaklı vekilinden yeniden harç alınmasına ve ödeme emri kesinleşinceye kadar 2.2.1976 tarihinde verilen kararla yapılan haciz muamelesinin hükümsüz sayılmasına karar verilmiştir.
Alacaklı, icra memurluğunca verilen bu kararı şikayet etmiştir. Dosya münderecatı yukarıda yazılı kararda zikredilen maddi vakıaya tetkiki gerekmiştir. 143. maddede açıklandığı veçhile aciz vesikası alacaklıya bu yasanın 277. maddesinde yazılı hakları bahşeder. Şu halde açılan iptal davası sonunda verilen karar alacaklıya ne gibi haklar bahşetmiş ise yeniden yapılan talepte bu hususun yani tanınılan hakların yerine getirilmesi gerekir. İptal davasına ilişkin 277 ve onu izleyen maddeler ve özellikle 283. madde hükmü gözönünde tutulduğu takdirde iptal davası sabit olduğu takdirde bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile alacaklı hakkını alma yetkisini elde etmiş olur ve dava konusu taşınmazın üçüncü şahıs üzerindeki kaydının düzeltilmesine yer olmadan haciz ve satışını isteyebilir. Alacaklı iptal davasına ait ilamı ibraz ederek sözü geçen gayrimenkulün haczini istediğine göre borçluya yeniden bir ödeme emri gönderilmeden bu haczin yapılması ve sonucunda taşınmazın satılması gerekir. Bu halde icra memurluğunca bidayette 2.2.1976 tarihinde haczin vaz'ına dair karar yasaya uygundur. Özel bu hüküm karşısında İİK.nun 143. maddesinde yazılı sürenin olaya uygulama olanağı bulunmamıştır. Şayet alacaklı iptaline karar verilen taşınmazın satışını istemeyipte borçlu hakkında diğer emvali yönünden de takibe teşebbüs etseydi 143. maddede yazılı sürelerin gözönünde tutulması gerekir idi ve bu halde harcın ödenmesi ve yeniden ödeme emri tebliği icabederdi. Bu nedenlerle icra memurluğunca 5.3.1976 tarihinde verilen kararın (a),(b) ve (c) bentlerinde yazılı hususlara ilişkin şikayetin kabulü icabeder.
Faiz yönüne gelince; yukarıda beyan edildiği veçhile İİK.nun 143. maddesi aciz vesikası yönünden bir takip usulü ve bu takipte istenebilecek alacağın miktarını ve fer'ilerini ve süresini tayin etmiştir. Borçlu aleyhine yapılan takipte borçlunun hiçbir malı bulunmadığı saptanırsa, bu halde aciz vesikası verilecektir. Alacaklının aldığı bu aciz vesikasına göre zaman aşımı işlemeyecektir. Buna karşılıkta aciz vesikasında yazılı alacak miktarı için faiz de istenmeyecektir. Alacaklı bu hükümle kendisine tanınan iptal davası hakkını kullanmazsa bilahare yani, aciz vesikasından sonra borçlunun yeni mal iktisap etmesi halinde bu mallarına karşı yeniden takibe geçerse bu halde aciz vesikası verildiği tarihten itabaren 1 sene geçmiş ise İİK.nun takibe dair usullerine riayet edilerek ödeme emri gönderecek ve bittabi alacaklı harç da ödeyecektir. Aciz vesikası ile alacağın zamanaşımına uğramayacağı prensibine karşı da borçlunun elinde olmayan sebepler muvacehesinde borcunu ödeyemeyecek duruma düşmesi hususu gözönünde tutularak faiz istenmesi de mümkün olmayacağı kabul edilerek iyiniyet kurallarına uygun şekilde heriki tarafın zararlarının bertaraf edilmesi amacı ile bu hükmün vaz edildiğinin kabulü gerekir. Olayda; alacaklı, borçlunun diğer mallarına müracaat ederek yeni bir takip açmış olmayıp 283. maddeye dayanarak iptal ettirdiği temlike ait tasarrufa dayanarak alacağını istediğine göre yukarıda yazılı genel prosedürün olaya uygulanması herşeyden evvel kötü niyetli bir borçlu ile üçüncü kişiyi korumaya matuf bir hareket olurki bunun kabulü evvela kanun koyucunun vaz etmiş olduğu genel prensiplere aykırı olduğu kuşkusuzdur. 143. madde alacaklıya bir iptal hakkı tanıdığı ve 283. maddede bu iptal sonunda iptal edilen tasarrufa konu teşkil eden gayrimenkulün üçüncü şahıs üzerindeki kaydının tashihine mahal olmadan onun haczini ve satışını isteyerek hakkını alma yetkisini verdiği cihetle hakkın şumulünün 143. maddeye göre sınırlı olarak kararına istinaden takip yapıldığı cihetle hak fer'ilerine de şamil olur. Bu nedenlerle icra memurluğunun faize ilişkin kararı da yanlış bulunması sebebiyle şikayetin tüm olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle reddine karar verilmesi isabetsiz, alacaklının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozmanın diğer yönlerinde oybirliğiyle, faize ilişkin yönünden oyçokluğuyla, İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428 nci maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12.5.1976 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İİK.nun 143. maddesine göre, takip alacaklısı, alacağının tamamını alamamış ise ödenmeyen kısım için kendisine borç ödemeden aciz vesikası verilir. Bu vesika ve 105. maddenin 1 ve 2. fıkraları gereği haczi kabil mal bulunmadığına dair mahallinde düzenlenmiş tutanak dahi doğrudan doğruya aciz vesikası yerine geçmekle, alacaklıya 277. maddede yazılı hakları kullanabilme olanağını sağlar. Borç ödemeden aciz vesikası borç ikrarı yerini tutan senet niteliğindedir. Aciz vesikasına bağlanan borç miktarı bakımından borçluya karşı faiz işlemeyeceği İİK.nun 143/4. maddesinin mutlak hükmü gereğidir. Böylelikle aciz vesikasında yazılı borç yönünden borçlu bakımında zamanaşımının işlemeyeceği yolundaki hükme karşı ayrıca borçludan faiz istenemeyeceği hükmü vaz edilerek denge sağlanmıştır. Aciz vesikasına bağlanmış borç bakımından asıl borçludan faiz istenemez ve fakat borçlu yönünden zamanaşımı işlemez (İİK. 143/son aciz vesikasına istinaden İİK.nun 277 ve takip eden maddeleri uyarınca iptal davası açılması bu kuralda bir değişiklik yapmaz. Yani asıl alacak bakımından yine zaman aşımı işlemez. İptal kararı alınmış olsa bile, borca karşılık teşkil edecek bir mal bulunmuş olmasına rağmen, İİK.nun 143. maddesinde kurulmuş denge gereği faiz işlemez. 277 ve devam eden maddelerine göre alınmış iptal kararının infazı sırasında 143. maddesinde yer almış faizle ilgili kuralın uygulanamayacağına dair bir istisna hükmüne kanunda yer verilmiş değildir. Bu sebeple, sonradan borçlunun eline geçen malın menba ve nedeni ne olursa olsun sonuca etkili olamaz. Borçlu yararına zaman aşımı yürümediğinden borçlu zararına faizin işlediğinin öne sürülmesi mümkün değildir.
Sonuç : Bu itibarla bozma kararında faizin işleyeceğine dair yer alan görüşe ve bu sebeple yapılan bozma kısmına katılmıyorum.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini