 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1976/1679
K: 1976/2261
T: 04.03.1976
DAVA : (MVŞ) Adi Komandit Şirketi 13.8.1973 tarihli dilekçe ile Dinar İcra Tetkik Merciine başvurarak İİK.nun 285. maddesine dayanarak konkordato mehli ve komiser tayinini istemiştir. Şirket adına komandite ortak (V), (T) ve (C) şirketi temsilen bu talepte bulunmuşlardır. Bu isteğe karşı komandited ortaklardan (K), (Z), (M) ve (P) itiraz etmişlerdir. Merciice talep incelenmiş ve istek sahiplerinin düzenledikleri 12.8.1973 tarihli bilançoda komandite ortaklardan (V)nin 1.949.604,56 (T) nin 1.949.604,53 ve (C) nin aynı miktar meblağı şirkete borçlu oldukları ve şirketin aktifine geçirildiği ve buna göre ödeme kabiliyetinin % 67,36 oranında bulunduğu açıklandığına göre komandite ortakların şirketin sermayesinden gösterilen miktar paraları çekmek suretiyle şirketi mali yönden kötü duruma düşürdükleri cihetle suiniyetli oldukları kanaati hasıl olduğu; komandite ortaklar tarafından para çekilmemiş olsa idi şirketin normal faaliyeti devam ettirme olanağı bulunduğu ve komanditer ortakların itiraz etmeleri bu kanaatı saptadığından isteklerinin reddine 6.11.1973 tarihinde karar verilmiş; bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince temyiz isteği gerekçe gösterilmek suretiyle reddedilerek 6.4.1974 tarihinde onanmış ve düzeltme yoluna gidilmeyerek karar kesinleşmiştir. Bilahare şirket 22.5.1974 tarihinde Dinar Ticaret Mahkemesi'ne başvurarak İİK.nun 178. maddesine dayanarak aciz halinden bahisle iflasını istemiş ve mahkemece 24.5.1974 tarihinde iflas kararı verilmiş ve şirket hakkında iflas prosedürü uygulanarak ilk alacaklılar toplantısı 22.7.1974 tarihinde yapılmıştır. Bu toplantıda şirketin konkordato teklif etmesi üzerine ikinci alacaklılar toplantısı 26.10.1974 tarihine ertelenerek konkordato isteği müzakere edilmiş 2/3 adet ve alacak ekseriyeti isteğine uygun olarak borçlunun iyi niyeti saptanmıştır. Buğday fiyatlarının artması ve tefecilerden yüksek faizle para alınması ve şirketin bu nedenle zarara girmesi nedenleri gözönünde tutularak istek terviç edilmiş ve iflas idaresinin hazırladığı rapor mahkemeye tevdi olunmuştur. Mahkeme, isteği İİK.nunu hükümlerine uygun görerek konkordatonun tasdikine karar vermiştir. Bu kararı hazine ile alacaklılardan (S.Ç.) temyiz etmişlerdir. Özetlenen şu duruma göre konu yasa hükümleri açısından tetkik edildiğinde aşağıdaki yazılı durum ortaya çıkmaktadır. Şöyleki;
İİK.nunun 309. maddesi, iflastan sonra konkordato hakkında uygulanması gerekli yasa hükümlerini göstermiştir. Şu halde bu yasanın 294. maddesinden 299. maddesine kadar olan hükümlerin olaya uygulanması gerekir. 285. maddenin son fıkrası hükmü bu gibi taleplerde nazarı itibara alınamayacağından teklifin % 50 oranı ile sınırlı olup olmadığının araştırılmasına lüzum yoktur. Esasen teklif % 70 oranı üzerinden yapıldığından olaya etkisi bulunmaması gerekir. Konkordatonun kaydedilmiş olan alacaklarını 2/3 üne malik ve alacaklıların 2/3 üne baliğ olan bir ekseriyet tarafından imza edilmesi sebebiyle bu cihetten de sözü geçen yasanın 297. maddesine aykırı bir cihet yoktur. Masraflar yatırılmış ve teklif olunan para borçlunun serveti ile mütenasip bulunduğu cihetle yasanın 298. maddesinin 2 ve 4. bentlerine de aykırı bir cihet bulunmamıştır. TTK. nunun 243 ve onu izleyen maddelerine göre sınırsız sorumlu bulunan komandite ortaklar şirketi temsil ederler ve sorumlulukları sınırsız olduğundan şirketin mukadderatı ile yakinen ilgili olup üçüncü şahısların kendilerine şahsen müracaat haklar vardır ve şirketi idare ederken yasanın emrettiği şekilde ticari işlemlerinde mütebbir bir tacir gibi hareket etmek zorunluğundadırlar ve herhalde ticari ilişki kurduğu kişilerin akitten veya kanundan doğan haklarını gözönünde tutmaları gerekir. Konkordato mehli isteğinin reddine ilişkin 6.11.1973 tarihinde ittihaz olunan kararda belirtildiği veçhile komandite ortaklardan üç kişinin şirkete müsavi olarak 1.949.604,56 şar liralık borçları bulunduğu saptanmıştır ve bu cihte merciice iyi niyet kurallarına aykırı görülerek istek red edilmiştir. Gerçekten büyük bir meblağı şirkete borçlanan sınırsız sorumlu bu ortakların temsilci olmaları sebebiyle iyi niyetli oldukları iddia edilemeyeceği gibi bu işlemin alacaklıların zararına olarak yapılan bir muamele şeklinde kabulü doğru görülmekle istek reddedildiğine göre bu defa maddi olarak tahakkuk eden bu durum gözönünde tutulmadan zabıtadan yapılan sathi bir tahkikat sonunda içkiye düşkün olmadıklarından... vesaireden bahisle borçlu mümessillerinin iyi niyetli kabul edilerek karar verilmesi İİK.nunun 298/1. maddesine aykırı olduğundan mümeyyizlerin temyiz itirazlarının bu yönden kabulü gerekmiştir. Diğer taraftan teminat olarak gösterilen yerlerin mülkiyet ve pay miktarı ve üzerindeki ipotek veya rehin takyidatı dosyadan açıkça çıkarılıp sonuca bağlanması olanağı bulunmamıştır. Bu açıdan İİK.nun 298. maddesi 3. fıkrası hükümleri gözönünde tutularak gösterilen teminatın borcu karşılayacak miktarda olup olmadığı tesbit edilmeden teminatın kafi görülmesi de isabetsiz olduğundan mümeyyizlerin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları da yerinde görülmüştür.
SONUÇ : Yukarda yazılı nedenlerle mümeyyizlerin yerinde görülen temyiz isteklerinin kabulü ile temyzi olunan mahkeme kararının İİK.nun 366 ve HYUK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 4.3.1976 gününde, oybirliğiyle karar verildi.