 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1976/5670
K: 1976/5671
T: 28.12.1976
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 18.10.1976 tarih ve 227/597 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının 9 adet bono ile (36.000) lira üzerinden müvekkili aleyhine takipte bulunduğunu, senetlerden dolayı müvekkilinin borçlu bulunmadığını iddia ile borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, söz konusu senetlerinin hamilinin müvekkili olduğunu, bonoların (A.O.B.) ünvanlı ortaklığın ortaklarından biri olan ve temsile yetkili (R) tarafından ciro edildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece "BK.nun 533. maddesi gereğince bonolara imza atan firma sahibi (R) sorumludur, gerekçesi ile dava konusu bonolardan dolayı davacının borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
BK.nun 533. maddesinin 2. cümlesi hükmü gereğince adi şirket namına 3. şahıs ile şeriklerden biri muameleye giriştiği takdirde, diğer şerikler aynı kanunun 534. maddesinin son cümlesi hükmü uyarınca bir mümessil vasıtasiyle üçüncü şahsa karşı deruhte ettikleri borçlardan müteselsilen sorumlu olurlar. (A.O.B.) adi ortaklığının (Y) ile birlikte ortağı bulunan (R) dava konusu emre muharrer senetleri şirketin adına yazarak ve onun namına imzalamıştır. Mahkemenin kabul ettiği gibi borç altına girmesi kendi namına vuku bulmamıştır.
Bu durumda davanın reddi gerekirken hilafının kabulü suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 28.12.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.