 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1976/5397
K: 1976/2151
T: 19.04.1976
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 25.6.1975 tarih ve 544/238 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacılar avukatları tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacılar vekilleri, mülkiyeti hazineye ve kullanma hakkı müvekkillerinden iki genel müdürlüğe ait bulunan İstanbul Kültür Sarayı ve müfredatı ile her birine ait değerleri gösterilmek suretile, sözleşmede yazılı özel ve genel şartlar dairesinde yangın ve sair muhatarlara karşı davalı tarafca (79.035.465) liraya sigorta edilerek bu hususta düzenlenen 13.11.1970 tarihli ve 219. 455/110.222 sayılı sözleşmenin idareye teslim edildiğini, 27/28 Kasım 1970 tarihinde çıkan yangın sonunda sigorta teminatına dahil bina tesis ve mefruşatta husule gelen hasar bedelini davalının ödemediğini, zararın uyuşularak tespiti talebi kabul edilmemiş ve mahkemece alınan tespit raporuna davalı itiraz etmiş olduğundan hakem-bilirkişilere başvurulduğunu, düzenlenen 7.10.1972 günlü raporda davalının ödemesi lazım gelen hasar miktarının toplam (35.016.125.28) lira olarak hesaplandığını iddia ederek bu meblağın olay tarihinden itibaren % 10 faizile birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı vekili, ilk önce hazırlanan teklif niteliğindeki 2.5.1970 günlü poliçe beş nüsha olarak tanzim ve kültür sarayı idare komitesine bir mektupla verilmiş ise de tahsisat olmadığı ve teminatın şumulü bakımından onay almak gerektiği ileri sürülerek geri çevrildiğini, altı ay kadar sonra aynı şartlarla düzenlenen 13.11.1970 tarihli poliçe yine beş nüsha olarak Devlet operası teknik müdürlüğüne verilmiş fakat bunun da kabul edilmemiş olduğunu yangından sonra idareye müracaatla kabul edilmeyen poliçelerin geri istendiğini, bir nüshasının Ankara'da hukuk müşavirliğinde olduğu beyan edilerek diğer nüshaların iade olunduğunu ve bu hususta bir de makbuz verildiğini yangından sonra ilgili idarecilerin verdikleri beyanlarda da binanın sigorta ettirilmesi için çalışıldığı bir sırada yandığını açıkca söylediklerini, savcılıkta ve tahkikat müfettişlerince yapılan soruşturma sırasında da idarecilerin aynı şekilde beyanlarda bulunulması da sigorta akdinin tekemmül etmediğinin delili olduğunu, ayrıca rizikonun tahakkuku hususunda beş gün içinde müvekkiline ihbar yapılmadığını ancak, (27) gün sonra şirkete müracaatla ekspertis yapılması istendiğini müvekkilinin ise ortada bir sigorta akdi bulunmadığı ihtirazı kaydile ve bütün haklarını mahfuz tutup hakem-bilirkişi seçerek tetkikata katıldığını, akit yapma tekliflerini davacıların kabul etmediğini ve poliçeyi imzalayarak müvekkiline iade etmediğinden poliçe altındaki;: (İstanbul'da beş nüsha olarak tanzim ve teati kılındı) ibaresinin hükmü olmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, hazinenin davasının aktif husumet bakımından reddine; diğer iki davacının davasına gelince, bütün akitlerde olduğu gibi yapılan icabın karşı tarafca kabul edildiğinin beyan edilmesi gerekli olup, olayda poliçenin tek başına yeterli delil olarak kabul edilemiyeceği, davalının icabına karşı davacının kabul beyanı davalıya münasip zaman içinde ulaştırılmadığı, rizikonun tahakkukundan sonra poliçenin benimsenmesinin sigorta kurallarına uygun düşmediği, yapılan icaba karşı davacı gerekli resmi formaliteleri tamamlayıp kabul beyanını yangından önce davalıya bildirmemek suretile vaki ihmalinin kusur derecesine vardığının tahkikat dosyaları münderecatından anlaşıldığı ve ihmalde fahiş kusurun kasıt ile birlikte mütalaa edilmesi gerektiği esbabı mucibesile davanın reddine ekseriyetle karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar temyiz etmişlerdir.
1 - Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün Kuruluşu Hakkındaki 5441 sayılı Kanunun 13 ve Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nün Kuruluşuna Dair 1309 sayılı Kanun 24. maddelerine göre, devlete ait binalardan Devlet Tiyatroları ve Devlet Opera ve Balesi için lüzum görülenler Milli Eğitim Bakanlığı'nın teklifi üzerine Maliye Bakanlığı'nca eşya ve tesisleri ile beraber bu müesseselere parasız olarak tahsis olunabilir.
Yanan İstanbul Kültür Sarayı da Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'ne tahsis edilmiştir. Kendilerine tahsis edildiği için bu binayı ellerinde bulunduran bahsi geçen kuruluşlar TTK.nun 1269, 1270, 1271,1275.maddeleri gereğince bina ve müştemülatını yangına karşı sigorta ettirebilirler. Riziko gerçekleştiği vakit sigorta bedelinin mal sahibine yani hazineye ait olacağı hazinenin sigorta bedelinin tahsili hakkında dava açabileceği ve aktif husumet ehliyeti bulunacağı kanun icabıdır.
Sigorta aktinin Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ile davalı sigorta şirketi arasında yapılmış olduğu ileri sürülmüştür. akti yaptıkları beyan edilen bu kuruluşların aktif husumet ehliyetleri bulunmakla beraber sigorta bedelinin tahsiline karar verildiği takdirde TTK.nun 1275. maddesine göre sigorta tazminatının asıl mal sahibi olan hazineye aidiyetine şeklinde hüküm tesisi icabeder.
Bu itibarla asıl hak sahibi hazinenin, dava hakkı olmadığından bahisle, açmış olduğu davasının reddine karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2 - Sigorta sözleşmelerinde, sigorta şirketi sigortalının teklifnamesini ve sigortalıya tevcih ettiği sorulara aldığı cevapları inceler, değerlendirir risk derecesine göre kıymetlendirir, talebi red yahut kabul eder. Talebi kabul eden sigorta şirketi TTK.nun 1265 1266 ve 1267 inci maddeleri gereğince hazırlayacağı sigorta poliçesini sigortalıya verir. Poliçenin hazırlanmasında özellikle sözleşme ve kanunda gösterilen şartların yerine getirilmesine dikkat edilir.
Sigorta anlaşması sigortalının icabının sigorta şirketi tarafından kabul edilmesi ile doğar. Bu anlaşma hiçbir şekle tabi değildir. Sigorta sözleşmesinin, hukuki bakımdan meydana gelmesi için poliçenin sigortalıya verilmesine de gerek yoktur. Sigorta poliçesi, tamamlanmış olan sigorta anlaşmasını tevsik eden bir belgedir.
Olayda bahis konusu, 13 Kasım 1970 tarih ve 110222 numaralı sigorta poliçesi, TTK.nun 1266. maddesinde öngörülen şekilde hazırlanmış ve sigorta şirketinin temsilcisi tarafından imzalanmıştır. Bu poliçede aynen (Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi, irat ettiği suallere karşı sigortalının verdiği cevaplar ile tarifatına müsteniden ve işbu mukaveleye ilişkin umumi şartlar ile aşağıda yazılı hususi şartlar dairesinde...aşağıda sayılmış olan... emvali temin eder) denilmektedir. Poliçedeki bu açık ifade ve beyana göre poliçenin tanziminden önce davalı sigorta şirketinin irat ettiği sorulara verilen cevaplar değerlendirilip teklif kabul edilerek bu poliçe düzenlenmiştir. Polişçenin davalının savunduğu gibi bir icap olarak kabulüne, poliçenin hukuki mahiyeti ile poliçede yazılı olan davalı şirketin beyanı karşısında imkan yoktur. Bu itibarla taraflar arasında sigorta akti doğmuştur. aksi görüşü benimseyen mahkeme kararı bozulmalıdır.
3 - Poliçenin beş numaralı maddesinde (bu mukavelede yazılı teminata ait fiat ve şartların tesbiti için Ticaret Bakanlığı yangın tarife komitesi başkanlığına müracaat edildiği, mezkur komite tarafından tesbit edilecek fiat ve şartların sigortalı müessese tarafından kabul edileceği prim tahakkukunun ise sigorta fiatının tesbitini müteakip mukavelenin mebdeinden başlamak üzere ayrı bir zeyilname ile yapılacağı meşruttur.) denilmekütedir. Bu madde ile primin ödenmesinin Ticaret Bakanlığı yangın tarife komitesinin sigorta fiatının tesbitine ertelenmiş olması itibariyle primin ödenmediği hususunda TTK.nun 1295. maddesine dayanılarak yapılacak savunma da yerinde olmadığı gibi Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürünün yangından sonra kendisinde bulunan sigorta poliçesini iade etmesinin ve binanın sigortalı olmadığı şeklindeki beyanatın her hangi bir etkisi düşünülemez.
SONUÇ : Davacı avukatlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenlerle ve davacılar yararına BOZULMASINA, (1000) lira duruşma vekillik ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara verilmesine ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.4.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.