|
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1976/4836
K: 1976/5782
T: 31.12.1976
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul As. 4. Ticaret Mahkemesince verilen 28.4.1976 tarih ve 469/262 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılar avukatları tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin "izahlı edebi sanatlar antolojisi" isimli liseler için bir yardımcı kitap yazarak 1960 ve 1966 yıllarında iki ayrı baskı halinde yayınladığını, davalılardan (SKK) da (izahli) kelimesini çıkararak "Edebi Sanatlar Antolojisi" ismiyle bir yardımcı kitap yazarak 1969 yılında diğer davalı (İ) ve (A) Kitapevleri tarafından basıldığını, davalı (SKK) akla durgunluk verecek intihaller yaptığını, müvekkilinin eserine en küçük bir atıfta bulunmadığını, ve müşterilerinin haksız olarak gasbedilmesine sebep olmuş, yeis ve cezaya da duçar eylediğinden 15.000 lira maddi ve 20.000 lira manevi tazminatın faizile birlikte tahsilini, kitapların satıştan meni, hüküm hülasasının iki büyük gazetede neşrininin sağlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı (SKK) vekili savunmasında, davacı tarafından yazılan kitap sanat eseri olmayıp, antoloji bulunduğunu, (iltibas) ve (intihal) almadığını, müvekkilinin ayrıca şiirler ilave eylediğini ders kitabı olduğu için örnekler birbirine uyduğundan davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkilinin diğer davalının kitabını basmış bulunması nedeniyle husumet tevcih edilemeyeceğini, davalının kitabı sahibinin hususiyetlerini taşımadığı gibi bu sahada yazılan ilk kitap olmadığını, umuma mal olmuş ilmi ve edebi konuların açıklamalarında bir birbirine benzerlik ve yakınlık bulunmasının tabii olup iki kitap arasında benzerlik olmadığından davanın reddini ileri sürmüştür.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporlarından davacının kitabının bir eser olduğu ve davalı (SKK) nın bu eserden geniş ölçüde istifade ettiği ve atıfta bulunmadığı ve davalıların müştereken haksız hareketleriyle davacının haklarının ihlal edildiği sabit olmakla 3144 lira maddi ve 5000 lira manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ait talebin reddine, davalının elindeki kitapların satışının önlenmesi gayesiyle ismi muhtevi yaprakların koparılmak suretiyle kendisine iadesine hüküm hülasasının (Hürriyet) gazetesinde ilanına, haklılık durumuna göre masraf ve vekalet ücretine karar verilmiştir.
Hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada mevcut İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi doçentlerinden Dr. (M.E.) tarafından düzenlenen 11.1.1971 günlü bilirkişi raporu ile bu rapora karşı davalı tarafından vaki itiraz üzerine bu defa hukukça ve edebiyatçı (O.H.) tarafından tanzim olunan 5.6.1971 günlü bilirkişi raporunda davalının davacıya ait derleme mahiyetindeki (izahlı edebi san'atlar Antolojisi) adlı eserden matbaa tertip ve baskı yanlışlıklarına varıncaya kadar aynen kendisinin daha sonra yayınladığı (Edebi San'atlar Antolojisi) adlı eserine iktibas ettiği halde kaynak olarak hiç göstermediği ve her iki kitap arasında pek çok benzerlikler olduğu ve davalının davacıya ait bu karma işleme eserinden geniş ölçüde nakiller yaptığı açıklanmış bulunmaktadır.
5846 sayılı (Fikir ve San'at eserleri Kanunu)'nun 6/9 hükmüne göre davacının işleme ve derleme eserinin kanun himayesinde olduğunda şüphe bulunmamaktadır.
Her ne kadar hüküm tesisine rağmen henüz kesinleşmeden af kanunu ile ortadan kalkmış ve bu nedenle de olayda Borçlar Kanununun 53. maddesi gereğince hukuk hakimini bağlayıcı bir ceza ilamı mahiyetini iktisap etmemiş olmakla beraber davacı tarafından mübrez ve dosyada mevcut 5846 sayılı kanunun 34 ve 71/4. maddelerine göre davalının mahkumiyeti ile sona ermiş olan (İstanbul Toplu Basın Asliye Ceza Mahkemesi) dosyası da olayda mahkemece davalı aleyhine bir delil olarak kabul edilmiş ve bu kabul ediliş şekli de Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 240. maddesine uygun bulunmuştur.
Gerek yukarda açıklanan nedenlerle ve gerekse mahkeme kararında belirtilen gerekçelere tevfikan her iki davalının yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Davalıların temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve davacı vekili duruşmaya gelmediğinden ücret tayinine mahal olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 144.30 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 31.12.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.