 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1976/4028
K: 1976/3948
T: 28.09.1976
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Germencik Sulh Hukuk Hakimliği)nce verilen 30.6.1976 tarih ve 146/272 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı hakkında 3.800 liralık faiz borcundan dolayı icra takibine giriştiğini, davalının itirazı üzerine dosyayı inceleyen tetkik merciinin lehine karar verdiği halde bu kararın Yargıtay'ca faizle sorumlu olup olamıyacağının tesbitinin muhakemeye muhtaç olduğu gerekçesiyle bozulduğunu, bu nedenle 3.800 liranın tahsilini ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili HUMK.nun 187/7 gereğince dava dilekçesinin iptali gerektiğini, davacının müvekkilinden senet bedellerini tahsil ve senetleri iade ettiğini ve iade sırasında faiz alacağını saklı tuttuğuna dair kesin ve açık yazılı bir beyanda bulunmadığını hakkında zamanaşımı cerayan ettiğini, davacının alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, icra tetkik merciinin 1976/1 sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde 2.809,00 liralık hesaba davacının itiraz etmediğini, dolayısiyle 3.800 lira talep etmesinin mümkün olmadığını bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, davacının talebinin faiz ve masraflara ilişkin asıl borcun ödenmiş olduğunu, bu nedenle faiz ve masrafların talep edilemiyeceğinin anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
BK.nun 113. maddesindeki genel kural gereğince borç sakıt olunca onun fer'i de sukut eder.
Ancak evvelce işleyen faizleri isteme hakkının saklı bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından anlaşılmış olmadıkça bu faizler talep olunamaz.
BK.nun 113. maddesinin bu ikinci fıkrası hükmünün incelenmesinin, verdiği sonuca göre, asıl borç ödenirken evvelce işleyen faizleri isteme hakkı saklı tutulmuş veya hal icabından bu anlaşılmış ise faizler ayrıca talep ve dava edilebilir.
Bu itibarla davalı tarafından asıl borcun tamamının ödenmesi sırasında davacı bankanın evvelce işleyen faizleri talep hakkını saklı tutacağı bizatihi para üzerine iş gören bir işletme olması hüviyetinin doğal bir sonucu isede, mahkemece, bankanın bu hakkından vazgeçtiğini gösteren hesabın tamamiyle kapatılması gibi bir muamele ve kaydın bulunup bulunmadığının yetenekli bilirkişiler aracılığı ile incelenmesi ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken hilafına mütalaa ile ve yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayanılarak hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 28.9.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.