 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1976/3027
K: 1976/3120
T: 10.06.1976
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Ankara 3. Asliye ticaret Mahkemesi)nce verilen 6.4.1973 tarih ve 266/88 sayılı hükmün temyizen tetki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, davalının, müvekkillerini murisine 60.000 liralık emre muharrer senet ile borçlu bulunduğunu, senedin kaybolması nedeniyle, iptaline karar verildiğini, davalı tarafından senet bedelininkısmen ödendiğini iddia ederek bakiye 8,463,,50 liranı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf savunmasında, yetki itrazı ile birlikte, dava konusu senette yazılı miktarın 6.400 liranın faiz olduğunu, senedin tanziminden 20 gün sonra, murisin kızının hastalığı için müvekkilinin 21.750 lira masraf yaptığını, bu sebepten faizin talep edilemiyeceğini, 30.000 liradan ayrıca ödendiğinden 1.00 lira borç kaldığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı tarafın 6.400 liralık kısmın faiz olduğu, ödenmesi gerektiği savunmasını ispat için bir delili ibraz etmediği, senet miktarını ve ödenen kısım olan 51.750 liranın taraflarca kabul edildiği, alacağın emre muharrer senete bağlı bulunduğu kabul edilerek bakiye 8.250,00 liranıntahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Davacı, taraflar arasında bir yetki sözleşmesi olduğunu ispat edememiş olduğu gibi kambiyo senetlerinden doğan alacakların, takip edilen, daha açık bir deyimle borçlunun ikametgahında ödenmesi gereken bir alcak niteliğinde bulunmasına göre tahsil davasını da borçlunun ikamet yerinde açılması icap eder. Gerçekten TTK.nunu 690. maddesini yollanması ile bonolar hakkında da uygulama olanağı bulunan 620. maddesi gereğince emre muharrer senedin ödenmek üzere borçlusuna ibraz edilmesi zorunluluğu vardır. Aynı Kanunun 667. maddesinde ise ödeme için ibrazın borçlunun ticaret yerinde ve böyle bir yeri yoksa meskenin yapılması lüzumuna işaret edilmiştir. Nitekim süresi içinde senedin ibraz edilmemesi halinde, borçlu senet bedelini ikametgahındaki notere tevdi yetkisi bulunmaktadır. Senedin iptaline ilişkin acılan dava hasımsız görülmüş olup ödeme yerinin Ankara olduğu hususunda davalıyı bağlayıcı niletikte bir belge ibraz edilmemiştir. O halde davalı senet borçlusunun yetki itirazının kabul edilmemesi isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 10.6.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.