 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1976/2696
K: 1976/3127
T: 10.06.1976
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Kırıkkale Asliye Hukuk hakimliği)nce verilen 2.2.1976 tarih ve 581/30 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacılar ve davalılar (İ), (H) ve (Ş) avukatları tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili müvekkilleri (H.Ö.)nün nikahsız kocası, küçüklerin babası ve (M) ile (N)nin kardeşleri (A)nın kardeşleri (A) 30.7.1973 tarihinde yolcu olarak (İ)ye ait araçta gitmekte iken diğer davalı taraf araçları ile meydana gelen trafik kazasında öldüğü için eşit ve müteselsilen 100.000 lira maddi ve 100.000 lira manevi tazminatın ve % 5 faizin davalılardan eşit ve müteselsilen tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalı (İ) ve (H) vekili, olayda müvekkillerinin kusuru olmadığını ve istenen tazminatın fahiş olduğundan,
Davalı (Ş), kusuru kabul etmediğini, kardeşlerin tazminat isteyemiyeceğini keza, nikahsız karısının tazminata hakkı olmadığını beyanla davanın reddi gerekeceğini savunmuşlardır.
Davalı (H.K.) hakkında dava atiye terk edilmiştir.
Davalı (M.D.)nin duruşmasına gıyabında devam edilmiştir.
Davalı Başak Sigorta Şirketi 5000 lirayı ödediği için hakkındaki tazminat davasından vaz geçilmiştir.
Mahkemece özetle (Davacı (H.Ö.) evlilik dışı çocukların velisi sayılamıyacağından küçükler hakkındaki davanın reddine, (H.Ö.)ye 20.000 lira maddi 5000 lira manevi (M) ve (N) için 2500 er liradan 5000 lira manevi tazminatın davalı (İ), (H), (Ş) ve (M.D.)den 30.7.1973 gününden itibaren % 5 faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline) karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili ile davalı (İ) ve (H) ile (Ş) vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1 -Davada, davacı olarak görünen Osman, Hülya, Ömer ve (A)nın trafik kazasında ölen müteveffa (A) ile, diğer davacı (H.Ö.)nün gayrimeşru birleşmelerinden meydana gelmiş oldukları ve bu davanın açılmasından sonra da adı geçen üç çocuğun müteveffa ile davacı (H.Ö.)nün birleşmelerinden meydana geldikleri 14.6.1974 tarihli mahkeme kararına istinaden subut bulmuş ise de, davanın ikame edildiği tarihteki duruma göre hüküm tesisi iktiza eder. Evlilik dışı doğan çocuklarla ana arasında bir menfaat zıddiyeti olan hallerle babalığa hüküm tesisi talebi halinde ancak kayyum tayini yoluna gidilir. Olayda kayyum tayinini gerektiren şartlar mevcut olmadığı için davacı (H.Ö.)nün evlilik dışı vücuda getirdiği Osman, Hülya, Ömer ve (A)ya velayeten dava açabilmesi için ana (H.Ö.)nün adı geçen çocukların velayetinin kendisine ait bulunduğunu sulh mahkemesi kararı ile tesbit ettirmesi ve ancak bundan sonra onlara velayeten dava açması iktiza eder. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davacı (H.Ö.)ye bu yolda mahkemeden karar istihsali için mehil verilip, hasıl olacak sonuca göre davaya devam olunmak iktiza ederken kayyum tayini suretile dava açılamadığından bahisle dört çocuğaö izafeten açılan davanın reddi isabetsiz ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir. 2 - Davacıların meydana gelen trafik kazası münasebeti ile kazaya sebep olan vasıtanın sigortalı olduğu sigorta şirketinden 5000 lira sigorta bedeli aldıkları dosya muhtevasından anlaşılmasına göre, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun müstekar içhatlarına (2.7.1975 gün ve E: 1972/1574) taban alınan paranın hükmedilen miktardan düşürülmesi iktiza ederken bu yönün düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarda 1 nolu bentde açıklanan nedenlerle davacılar 2 nolu bentte yazılı nedenle de davalılar yararına hükmün BOZULMASINA, 1400 lira duruşma vekillik ücretinin davacılardan alınarak davalılardan (H), (İ), ve (S)ye verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine 10.6.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.