 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1976/2680
K: 1976/2667
T: 18.05.1976
DAVA : Davacılar vekili, müvekkilerinin murisi (B)'nin davalıya ait otobüste yolcu olarak giderken, trafik kazasında davalının kusuru ile vefat ettiğinden 70.000 lira maddi ve manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Zamanaşımından ve ceza davasında manevi tazminatın tahsiline karar verildiği, davacıların destekten mahrumiyet tazminatı istiyemiyecekleriden, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Hüküm özeti toplamı 47.000 lira maddi ve manevi tazminatın dava tarihinden itibaren % 5 faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine, fazla isteğin reddine) karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Davalı süresinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Mahkemece bu hususta müsbet menfi bir karar verilmemiştir. olay 21.2.1970 tarihinde meydana geldiğine göre hadisede zamanaşımı bulunup bulunmadığının anlaşılabilmesi için davalının müstahdemi şoför (N) hakkında açılan ve mahkumiyetle sonuçlandığı anlaşılan ceza mahkemesine ait dosyanın celbedilerek davacıların trafik kanununun 232 sayılı kanunla değişik 50 inci maddesinde kabul edilen 2 yıllık zamanışımı süresi içerisinde müdahil olarak davaya istirak etmeleri halinde borçlar kanununun 134 üncü maddesi gereğince müteselsil sorumlu bulunan davalı araç sahibi hakkında da zamanaşımının kesildiği ve ceza ilamının kesinleşmesi tarihinden itibaren ayın müddetle yeni bir zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması gerektiğinin gözönünde tutularak bu esaslar dairesinde zamanaşımı definin incelenmesi ve sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu defin mezhuk bırakılması isabetsizdir.
3 - Yine aynı ceza dosyasında müdahiller manevi tazminat hakkında bir kusur hakkını saklı tutmuşlar ve yukarıda açıklandığı gibi zamanaşımını kesmişler ise bu dava ile saklı tuttukları haklarını isteyebilirler. Mahkemece bu yolda bir inceleme yapılmaksızın manevi tazminata da noksan inceleme ile hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 no'lu bentte yazılı sebeple davalının sair temyiz itirazının reddine 2 ve 3 no.lu bentte yazılı sebeplerle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 18.5.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.