 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1976/1903
K: 1976/1650
T: 29.03.1976
DAVA : Ticaret sicili memurluğu ile (V) arasındaki davadan dolayı (Karacabey Asliye hukuk Hakimliği)nce verilen 15.11.1974 tarihv e 489/286 sayılı hükmü onayan dairenin 4.3.1975 gün ve 5045/1530 sayılı ilamı aleyhinde davacı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içnde verlidiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı Ticret Sicili Memurluğunun, davalı eczacının ticaret siciline tescili istemiyle Karacebey Asliye hukuk Mahkemesi'nde açtığı davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz olunmakla Dairemizin 4.3.1976 gün ve 5045/1530 sayılı ilamı ile onanmıştır.
Kararın düzeltilmesi davacı tarafından istenmiştir.
6917 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Kanun hükümleri gereğince Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'ndan ruhsatname almak suretiyle açılan eczaneler, uğraş konularının, menkul malları satmak üzere tedarik etmek ve bunları aynen veya başka bir şekle sokarak satmak olması nedeniyle TTK.nun 12/1. maddesi hükmü gereğince ticarethane sayılmak durumundadırlar ve bu nitelikleri yönünden de aynı kanunun 11. maddesi uyarınca ticari işletmedirler.
TTK.nin 3. maddesi hükmü gereğince eczaneyi ilgilendiren bütün işlem, eylem ve işler ticari işler olduktan gayri eczacı da iktisadi faaliyeti nakdi sermayesindan ziyade bedeni çalışmasına dayanmadıığı ve kazancı da ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az bulunamayacağı cihetla aynı Kanunun 17. maddesi hükmündeki tanıma uygun olarak esnaf da değildir ve ticari işletme olan eczaneyi işlettiğinden TTK.nun 14. maddesi hükmü uyarınca tacirdir.
6197 sayılı Kanunun 19. maddesinde, eczane sahibinin mesleği dışında bizzat ticaret yapamayacağının yazılı olması da sağlık yönünden kamu yararı amacına yönelik olup, eczacının eczane işletmekle tacir olması durumunu ve eczanenin ticari işletme olma niteliğini bertaraf edemez. Keza 6643 sayılıKanun uyarınca eczacıların, eczacı odalarına ve Türk Eczacılar Birliğine kayıt olma yükümlülüğünde bulunmaları da mesleki dayanışma ve oto kontrol gereğidir. bu hal, açılışındaki ruhsat alınmada olduğu gibi ticari işletme ve tacirlikle çelişmez. 6917 ve 6643 sayılı Kanunların yukarıda sözü edilen hükümleri dışındaki hiçbir hükmü de eczanelerin ticari işletme ve eczacılarında tacir olmasını önleyici nitelikte bulunmaktadır.
Bu itibarla eczaneler TTK.nun 12/1 ve 11. maddeleri hükmü gereğince ticari işletme ve eczacılar da aynı kanunun 3. ve 14. maddeleri uyarınca tacir olduklarına göre TTK.nunu 42. maddesinde yer alan (her tacir, ticari iletmenin açıldığı günden itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesini ve seçtiği ticaret ünvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmeğe mecburdur) hüküm gereğince davanın kabulü ve TTK.nun 35/3. maddesi uyarınca davalını eczanesinin ticaret siciline tesciline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı bulunduğundan hükmün bozulması gerekli olduğu halde yanlışlıkla onandığı anlaşıldığından davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 4.3.1975 gün ve 974/5045 E., 975/1530 K. sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, 29.3.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.