 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1976/1704
K: 1976/2282
T: 29.04.1976
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 26.12.1975 tarih ve 244/412 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili, davalı kooperatife ait taşınmazda 138 bağımsız bölüm ve 5-6 sayılı blokların arsa payına tekabül eden 9037,50 metre karelik kısmını davalı kooperatif yönetim kurulu satmayı vaad ve taahhüt ettiği halde ifraz işlemlerini yapmadığından açılan davada ifrazı kararı alınarak tapuda 124.0170 liralık harç masrafı yapılmak suretiyle ifraz ve taksim edildiğini, taşınmazın 2/8 hissesi davacı ve 6/8 hissesi davalıya ifrazen tescil yapılmakla davalıya ait kısmın harcı müvekkili tarafından tapuya ödendiğinden gönderilen ihtarnameye davalı cevap vermediğinden davalı hissesine düşen 93.127.50 lira harç masrafı ile dava tarihine kadar işleyen 2.121,04 lira faiz ve asıl alacağa % 10 faiz yürütülmek suretiyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında, taraflar arasındaki sözleşmenin 5 ve 11. maddeleri uyarınca her türlü masrafların davacı kooperatife ait olduğu kabul edildiğinden dayanağı bulunmayan davanın reddini ileri sürmüştür.
Mahkeme, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile mübrez sözleşme gereğince taksim ve ifraz işlemlerinden taraflar ne nisbette faydalanmış olursa olsunlar sözleşmede kararlaştırılan esaslar haricinde bir masraf bölüştürmesinin kabulü akti mükellefiyetlere uygun düşmediğinden yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki mukavelenin 2 ve 5 ve 11. maddeleri gereğince davacıya vaki satış ve onun ortakları lehine tesis edilecek irtifak hakkı dolayısiyle gerekli masrafların ve bu arada imardaki sarfiyatın davacı tarafından ödenmesi gerektiğinde kuşku yoktur ve nitekim davacı tarafından ödenmiştir. Ancak, sözü edilen mukavele hükümlerinde ifraz neticesinde davalıya intikal eden ve onun iktisap ettiği kısma ilişkin giderin davacı tarafından ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığı gibi buna bir neden gösterilmesi olanağı da mevcut değildir. Davacı kooperatif kendi ortaklarına ait 138 bağımsız bölümü ve müşterek kısımlarını ihtiva eden 5 ve 6. blokların ifrazı dolayısiyle kendisine düşen masrafı ödemiş ve BK.nun 97. maddesi gereğince aynı mahkemenin kesinleşen ilamı ile verdiği izne müsteniden davalı kooperatifin ortaklarına ait bağımsız bölümleri ve müşterek kısımları muhtevi 6. blokun ifrazı için ödediği masrafın davalıdan tahsilini istemiştir.
Mukavelede yukarıda değinildiği gibi davalının blokları için ve onun lehine vaki ödemeyi, davacının üstleneceğine dair bir hüküm mevcut olmadığı gibi mahkeme önceki ilamında doğru olarak mukavele gereğince ifraz masrafını davalının ödemesi gerektiğini tesbit etmiş ve buna müsteniden gerekli izni vermiş ve sonradan bu eda davası açılmış bulunmasına göre taraflar arasında aynı konudaki önceki tesbitin nazara alınması da gerekir.
Bu itibarla dava ve talep veçhile karar verilmesi gerekirken hilafına mütalaa ile davanın reddi yolunda hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 1000 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 29.4.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.