 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1976/6679
K: 1976/5907
T: 17.03.1976
DAVA : Ges - İş sendikası adına Genel Başkan Erol ve arkadaşları adlarına Avukat Altuğ ile Orhan ve arkadaşları adına Avukat Mehmet aralarındaki dava hakkında ankara Asliye 8 inci Hukuk Hakimliğinden verilen 1.6.1976 tarih ve 110/276 sayılı hükmün Dairenin 9.7.1976 tarih ve 5350/5604 sayılı ilamile ONANMASINA karar verilmiştir. Süresi içinde davalılar avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla Tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu ve işin gereği düşünüldü:
KARAR : Ges - iş sendikası tarafından yapılan 2.11.1975 günlü olağanüstü kongrenin usul ve yasaya aykırı olarak yapıldığını ileri süren davacılar, bu kongrenin iptalini ve kendilerinin düzenledikleri 1.11.1975 günlü kongrenin yasalara uygunluğunun tesbitini istemişlerdir.
Mahkeme, davalılar tarafından sonradan düzenlenen ve geçerliliği mahkeme kararı ile saptanan 21.12.1975 günlü olağanüstü kongre karşısında davanın konusu kalmadığını ve 1.11.1975 günlü kongrenin ise yasalara aykırılığının bir başka mahkemece karara bağlandığını ileri sürerek davayı reddetmiş ve hüküm Yargıtay özel Dairesince benimsenerek onanmış bulunmaktadır.
Davacı taraf, temyiz dilekçesi ile karar düzeltilmesi isteğinde; 21.12.1975 günlü kongrenin iptali için dava açtıklarını ve görülmekte olan davanın henüz sonuçlanmadığını ve Sulh Hakimliğince seçilen bir kurul tarafından toplanan 22.3.1976 günlü olağanüstü kongrede kendilerinin yeniden yönetici seçildiklerinin ve 2.11.1975 günlü kongrenin iptali gerektiğinin mahkemece tesbiti gerektiğini ileri sürmektedir.
Mahkemece hükme dayanak yapılan Ankara Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 14.4.1976 gün ve 1976/16 Sayılı Kararında; 21.12.1975 günlü kongrenin her yönden usul ve yasaya uygunluğu bir bilirkişi raporuna dayanılarak saptanmış ve bu konu kesinleşmiştir. Kişisel iş ilişkilerinden farklı olarak, çok taraflı oluşan bir kongrenin yapılışına ve kararlarına ilişkin olan yasalara uygunluk veya aykırılık tesbitleri, üyelerden herbiri ve sendika tüzel kişiliği bakımından bağlayıcıdır. Kongrede doğan statüsel durum, üyeler yönünden farklı yorumlanamaz; burada önemli olan, kongrenin kamu düzenine ilişkin yasalara ve Sendika Ana tüzüğüne uygun olarak yapılıp yapılmadığının saptanmasıdır. Bu nedenle davanın bir sendika üyesi tarafından açılmış olması ve mahkeme kararının Yargıtay'a başvurulmadan kesinleşmesi, sonucu etkilemez. Anılan karar mahkeme için bağlayıcı kesin bir kanıt niteliğindedir. Kaldı ki davacıların 21.12.1975 günlü kongrenin iptali için ayrı bir dava açtıkları ve bunun sonucunun beklenmesi gerektiği yollu savunmaları yargılama sırasında ileri sürülmemiş, sadece Yargıtay'a başvurma dilekçesinde söz konusu edilmiş bulunmaktadır.
Diğer taraftan 2.11.1975 günlü olağanüstü genel kurul toplantısı için yapılan çağrının ve kongrenin, sendika ana tüzüğüne, sendikalar ve dernekler yasasının buyurucu hükümlerine uygun bulunduğu dahi dosyada bulunan bilgi ve belgelerden açıklıkta anaşılmakta ve bunların aksine bir kanıt bulunmamaktadır.
Davacıların yönetici seçildiklerini bildirdikleri 1.11.1975 günlü kongrenin usül ve yasaya aykırı bulunduğu konusunda Ankara Asliye 11. Hukuk Mahkemesince verilen 17.5.1976 gün 1975/71 Sayılı Karar Yargıtayca onanarak kesinleşmiştir. Kesinleşmenin 2.11.1975 günlü kongreye ilişkin karardan sonraki bir tarihte meydana gelmesi sonucu etkilemez ve bu durumun bilindiğinde Yargıtay incelemesi sırasında kendiliğinden gözönünde bulundurulmasını engellemez.
Görülmektedir ki kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen sebepler yukarıda açıklana gelen nedenlerle H.U.M.K. 440 ıncı maddesine uyar nitelikte değildir ve yasaya aykırı isteğin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı gerekçelere göre davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin reddine, H.U.M.K.nun, 442 nci maddesi ve 535 Sayılı Yasa gözönüne alınarak takdiren 100 lira para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına 17.3.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.