Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1976/3094
K: 1976/7813
T: 18.11.1976
  • SENDİKALAR KANUNU İLE DERNEKLER KANUNU İLİŞKİSİ
  • TÜZÜKLERİN YASAYA AYKIRILIĞI VE GÖREV
  • KONGRELERİN İPTALİ VE GÖREV
  • GENEL KURULLARIN OLUŞUMU
  • GENEL KURULLARIN İLANINDA SÜRE
ÖZET: 1- Sendikalar Kanununda bir yön kurallaştırılmamışsa, bu yasaya aykırı olmamak koşulu ile Medeni Kanun ve Dernekler Kanunu kuralları o yöne uygulanır.
2- Mesleki kuruluşların tüzüklerinin yasaya aykırı olup olmadığına karar vermek yerel İş Mahkemelerinin görevidir.
3- Mesleki kuruluşların kongrelerinin iptali davasına bakmak la Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
4- Dernekler yasasına göre Sendika Genel Kurullarının kuruluşları tüzükle düzenlenir ve üyelerin seçeceği delegelerden oluşabilir.
5- Mesleki teşekküller genel kurullarının, toplantıları Dernekler Yasası uyarınca en az 10 gün, saat, yer ve gündem belirtilerek iki gazetede ilan edilmek suretiyle duyurulur ve durum mülkiye amirine bildirilir. Tüzükle bu süre 10 günden fazla olarak saptanabilir.
(743 s. MK m. 68)
(274 s. Sendikalar K m. 12, 13/1, 30/1, 32)
(1630 s. Dernekler K m. 3,9, 19,43/2, 75)
Dava dilekçesine göre, kısaca, davalı sendikanın şube örgütü bulunmadığı halde Genel Kurul toplantısını delegeler ile yaptığı ve Genel Kurulun delegelerle kurulmasına ilişkin Sendika Tüzüğünün 9 ncu maddesinin tüzüğü inceleyen idari mercilerce yasaya uygun hale getirilmesi istenmesine rağmen düzeltilmediği ve tüzüğün idarenin onayından geçmemiş bulunduğu ileri sürülerek kongrenin 371 iptaline karar verilmesi istenmiştir. Bundan başka, her ne kadar dava dilekçesinde gösterilmemiş ise de, son oturumda davacılar vekili tarafından Sendika Tüzüğünün 9 ncu maddesinde yazılı is günlük çağrı süresine uyulmaması da bir iptal nedeni yapılmıştır.
Mahkemece, gerekçe gösterilmeyerek, kongrenin yasa ve tüzük hükümlerine uygun olarak yapılmış olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Toplanan delillere ve dosya içindeki belgelerden anlaşıldığına göre, davalı sendika yönetim kurulunca, toplantı günü, 12.12.1975 tarihli Nurhak ve Elazığ gazetelerinde ilan edilmiş ve ayrıca keyfiyet mahallin mülkiye amirine bir yazı ile bildirilmiştir. Genel Kurul Kongresi de aynı tarihte sendika tüzüğüne göre Genel Kurula katılma hakkı bulunan delegeler ile yapılmıştır.
Genel Kurul toplantısında tüzükte bazı değişikliklerin yapılmasına ve şube örgütü kurulmasına karar verilerek yeni bir tüzük düzenlenmiş bulunmaktadır.
Davalı işçi sendikası, tüzüğüne konulmuş bulunan hükümlerden de anlaşıldığına göre, iş kolu düzeyinde kurulu bir mesleki teşekküldür. Tüzüğünün gerek eski ve gerekse değişik 9 ncu maddesinde Genel Kurul'un tüzükte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde seçilecek delegeler ile kurulması şekli kabul edilmiş ve gene sendika tüzüğünün 9 ncu maddesi hükmü ile de Genel Kurul'un toplantıya çağrı usulüne ilişkin 1630 sayı Dernekler Kanunu'nun 19 ncu maddesinde yazılı en az 10 gün önceden ilan mecburiyeti 15 gün olarak saptanmış bulunmaktadır.
274 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 32 nci maddesine göre, işçi ve işveren sendikaları, Medeni Kanun ve Cemiyetler Kanunu'nun işbu kanuna aykırı olmıyan hükümlerine tabidirler.
1630 sayılı Dernekler Kanunu'nun 75 nci maddesi hükmü ile de diğer kanunlarda Cemiyetler Kanununa yapılmış olan atıflar bu kanunun aynı konuları düzenliyen madde veya maddelerine yapılmış sayılır. Yani Sendikalar Kanunu'nun 32 nci maddesinde yazılı Cemiyetler Kanunu'nun yerine 1630 sayılı Dernekler Kanunu almıştır. 274 sayılı Sendikalar Kanunun da boşluk varsa, Sendikalar Kanununa aykırı olmamak koşulu ile Medeni Kanun ve Dernekler Kanununda yazılı hükümler geniş anlamda bir dernek olan mesleki teşekküller içinde uygulanır.
Genel Kurul toplantısına katılan delegelerin, Sendikalar Kanunu ile tüzükte gösterilen usul ve esaslara göre seçilmemiş bunduğu hususunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmadığından bu yönün araştırma konusu yapılması gerekmez.
Gerek işçi ve işveren mesleki teşekkülleri ve gerekse dernekler, kurucuları tarafından ilk defa hazırlanıp düzenlenen tüzükleri, kurulduğu yerin en büyük mülkiye amirine verilmesi ile kendiliğinden tüzel kişilik kazanırlar. (274 sayılı Sendikalar Km. 12, - Dernekler Km. 3)
Her ne kadar mesleki teşekkül tüzüklerinin tevdi yeri, mahalim en büyük mülkiye amiri ise de, 274 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 30 ncu maddesinin 1 nci fıkrası hükmüne göre, tüzüğün kanuna aykırılığının incelenmesi iş davalarına bakmakla görevli mahalli hakime ait bulunmaktadır. Sendika tüzüklerinin de Dernekler Kanunu'nun 9 ncu maddesi uyarınca idari makamlarca incelenmesi gerekirse de, bu inceleme sonucunda yapılacak işlemin Sendikalar Kanununda yazılı sendikalar için konulmuş bulunan hükümlere aykırı olmaması gerekir.
Şu halde, Valilerin ve İçişleri Bakanlığının işçi ve işveren teşekküllerinin tüzüklerini inceleme ve sonucuna göre işlem yapma yetkileri Sendikalar Kanununda yazılı hükümler ile sınırlı olacaktır.
274 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 30 ncu maddesi gereğince bu kanuna göre kurulan bir mesleki teşekkülün tüzüğü kanuna aykırı ise, iş davalarına bakmakla görevli mahkeme: a) Bu teşekkülün faaliyetten men'ine veya b) Tüzüğünü kanuna uygun hale getirmesi için, teşekküle altmış günü geçmeyen bir mehil verilmesini kararlaştırır; c) b fıkrasının uygulanması takdirinde verilmiş olan mehil sonunda tüzük mahkeme kararına uyularak değiştirilmemiş ise,. teşekkülün mahkemece faaliyetten men'ine karar verilir.
Dernekler Kanunu'nun 9 ncu maddesinin 2 nci fıkrasına göre de tüzüklerinde kanuna aykırılık veya noksanlık tesbit edildiği takdirde bunların giderilmesi derneklerden yazı ile istenir. Bu istemin tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde kanuna aykırılık veya noksanlıklar giderilmezse derneklerin feshine dair hükümler uygulanır.
Dernekler Kanunu'nun 9 ncu maddesinin 2 nci fıkrasının müeyyidesi 43 ncü maddenin 2 a bendide - gösterilmiştir. Bu madde hükmüne göre de inceleme makamı tarafından yapılan yazılı isteme rağmen 30 gün içinde, tüzükteki hukuka aykırılıklar düzeltilmezse ya da eksikler giderilmezse, dernek merkezinin bulunduğu yer mülkiye amirinin yazılı başvurması ve C. Savcılığının istemi 373 üzerine Asliye Hukuk Mahkemesince derneğin feshine karar verilir.
O halde işçi ve işveren mesleki teşekküllerinin feshine ve faaliyetten menine ve kapatılmasına ilişkin yasa hükümleri Dernekler Kanunun'dan tamamen ayrı bir biçimde 274 sayılı Sendikalar Yasası ile düzenlenmiş bulunduğundan tüzüğü yasaya aykırı işçi ve işveren mesleki teşekkülleri hakkında tüzüğü incelemekle görevli idari mercice, Sendikalar Kanunu hükümleri gereğince işlem yapılmasına tevessül edilmesi ve bu hususta Sendikalar Kanunu'nun 30 ncu maddesi uyarınca bir karar verilmesi iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkeme hakiminden istenmesi gerekir.
Esasen, idari bir makamın, tüzüğü yasaya aykırı veya noksan dernekler hakkında bizzat derneği feshetme veya derneği faaliyetten alıkoyma yetkisi yoktur. Yalnız, ilk kez kurucular tarafından düzenlenerek tevdi edilen bir tüzüğün incelenmesi sonunda yasak- lanmış amaçlarla kurulduğu anlaşılan dernekler idarece faaliyetten alıkonulabilir. Bu halin dışında bir nedenle hiç bir dernek idarece faaliyetten alıkonulamaz. Sadece Dernekler Yasası'nın 9 ncu maddesinin 2 nci fıkrası gereğince hakkında idarece faaliyetten alıkonulmuş olan bir derneğin genel kurul veya diğer organlarınca yapılmış olan faaliyetleri alıkoyma kararı kaldırılmadığı sürece hüküm ifade etmez.
Gene, tüzüğünde yasaya aykırılık veya noksanlık bulunan ve idari makamın onayından geçmemiş bir derneğin mahkemece fes. hine ilişkin bir karara dayanılmaksızın fesih kararından önce dernek organları tarafından yapılan toplantıların ve bu toplantılarda alınmış bulunan kararların geçersizliği söz konusu edilemez.
Bu davanın yasal dayanağını teşkil eden Medeni Kanunun 68 nci maddesinde "azadan her biri, kanuna veya cemiyetin nizamnamesine uygun olmayıpta kendi muvafakatine iktiran etmemiş bulunan bir karar aleyhine ona ıttıladan itibaren bir ay içinde mahkemeye müracaatla itiraz etmeye kanunen selahiyettardır" yazılıdır. Bu madde hükmü üyeye kanuna veya dernek tüzüğüne uygun olmıyan kararlar aleyhine mahkemeye başvurma olanağı vermektedir. İş Mahkemelerinin görev alanı İş Mahkemeleri Kanunu ve diğer kanunlarla iş mahkemelerince bakılması belirtilen davalar ile sınırlıdır. 274 sayılı Sendikalar Kanununda bu kanundan doğan her uyuşmazlığa iş mahkemelerince bakılacağı ilişkin bir hüküm mevcut değildir. 274 sayılı Sendikalar Kanunu'ndan doğan hangi uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde bakılacağı hususu yeri geldikçe gösterilmekle yetinilmiş, dava konusu uyuşmazlığın çözümü görevi 274 sayılı Sendikalar Kanunu ile İş Mahkemesine verilmemiştir. Gerek İş Mahkemeleri Kanunu ve gerekse Sendikalar Kanunu ile iş bu dava konusu kongrenin iptali davasına bakmaya İş Mahkemeleri görevlendirilmemiş bulunduğundan dernekler aleyhine açılacak davalarda olduğu gibi bu davaya da bakmak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içine girer.
Nitekim doğru olarak davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Medeni Kanunu'nun 68 nci maddesi hükmüne göre, davaya bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemesi, ancak genel kurulca veya diğer organlarca verilen fakat yalnız kendi görev alanı içine giren kanuna uygun bulunmadığı ileri sürülen kararlar aleyhine yapılan itirazları inceleyebilir. Bu davada ise, sendika tüzüğünün 9 ncu maddesinin yasaya aykırı Olduğu iddia edilerek bu madde gereğince teşkil edilen delegelerle genel kurul toplantısı yapıldığı ve bu itibarla alınan kararlarında geçerli sayılamıyacağından alınan bütün kararlara itiraz olunduğu anlamına gelecek şekilde kongrenin iptali istenmiştir.
Oysaki, 274 sayılı Sendikalar Kanunu'na göre kurulan bir mesleki teşekkülün, tüzüğünün kanuna uygun olup olmadığını incelemek ve ilgili mercilerin isteği veya ilgililerin açacakları davalar üzerine karar vermek görevi sözü edilen kanunun 30 ncu maddesi uyarınca iş mahkemesi hakimine ait bulunmaktadır. Bu davada ise şimdiye kadar tüzüğün yasaya aykırı olduğundan bahisle ilgililerce iş mahkemesine bir dava açılmış olduğu ileri sürülmediği gibi, bu hususta iş mahkemesince bir karar alınmış olduğu da iddia edilmemiştir. Bu bakımdan, tüzüğün kanuna aykırı olduğu iddiasının, bu yönü incelemeye yetkili olmıyan Asliye Hukuk Mahkemesinde dinlenmemesi ve Asliye Hukuk Hakimince gözönünde tutulmaması gerekir.
Kaldı ki, sendika tüzüğüne konulan dava konusu maddenin kanuna aykırı olduğu yolundaki iddia da yerinde değildir.
274 sayılı Sendikalar Kanununda, bu kanuna göre kurulan bir mesleki teşekkülün tüzüğünün hangi hususları ihtiva edeceğine ilişkin bir hüküm mevcut bulunmadığından Dernekler Kanunu'nun 7 ncı maddesi hükmü gereğince hareket edilmesi gerekir. Dernekler Kanunu nun 7 nci maddesine göre her derneğin tüzüğünde, madde metninde belirtilen hususların teker teker gösterilmesi bildirilmiştir. Dernekler Kanunu'nun 7 inci maddesinin d bendinde Dernek Genel Kurulunun kuruluş şeklinin tüzükle düzenleneceği yazılıdır. Her ne kadar yasalarda açık bir hüküm yoksa da Dernek Kurulları tüm üyelerden oluşan bir topluluktur. Organ olarak, Dernek Genel Kurullarının üyeler ile kurulması asıl ve doğal olmakla beraber tüzüklerinde gösterilecek usul ve esaslara göre üyeler tarafından seçilecek delegeler ile de kurulabilmesine engel bir yasa hükmü mevcut bulunmamaktadır.
Medeni Kanun ile Dernekler Kanununda açık hüküm olmamasına karşılık 274 sayılı Sendikalar Kanununun toplantı nisabı, üye olma, birleşme çekilme başlığını taşıyan 13 ncü maddesinin 1 nci fıkrası hükmünden, işçi ve işveren mesleki teşekküllerinin genel kurullarının üyelerle kurulabileceği gibi üyeler tarafından seçilecek delegeler ile de kurulabileceği anlaşılmaktadır.
Gerçekten, 274 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 13 ncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmünden yalnız şubesi bulunan bir mesleki teşekkülün Merkez Genel Kurulunun delegeler ile kurulabileceği anlamı çıkarılacağı bir görüş olarak ileri sürüldüğü takdirde dahi, 274 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 1317 sayılı kanunla değişik 13 üncü maddesinin gerekçesinde "işkolu esasına göre kurulan sendikaların genel kurullarının üye sayısı esasına göre toplanması ve toplantı oranını teşkil etmeleri fiilen imkansız Olduğundan, gerek sendikalar ve gerekse federasyon ve konfederasyonların genel kurullarında bugün tatbik edilmekte olan delege usulünün maddede yer alması sağlanmıştır" denilmiş olmasına göre iş kolu düzeyinde kurulu bir mesleki teşekkülün şube örgütü olsun olmasın Genel Kurulun delegeler ile kurulabileceği açıkça kabul edilmiş bulunmaktadır. Davalı işçi sendikası ise yukarıda belirtildiği gibi iş kolu düzeyinde kurulu bir sendikadır ve şubesi bulunmadığı tarihte tüzüğündeki madde uyarınca Genel Kurul kongresini tüzüğünde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde delegeler ile yapmış olmasında yasaya aykırı bir yön yoktur.
Tüzükte yazılı ilan süresine riayet edilmemiş olduğu iddiasına gelince, Sendikalar Kanununda, Genel Kurulun toplantıya çağrı usulü hakkında bir hüküm öngörülmemiştir. Anılan Kanunu'nun 32 nci maddesi hükmü gereğince boşluğun Dernekler Kanunu'nun 19 ncu maddesi hükmü ile doldurulması gerekir. Dernekler Kanunu'nun 19 ncu maddesi hükmü gereğince de genel kurula katılacak olanlar en az 10 gün önceden toplantının günü, saati ve yeri ve gün- 376 dem! iki gazete ile ilan edilmek suretiyle toplantıya çağrılır ve keyfi et mülkiye amirine bir yazı ile bildirilir. Sendika tüzüğünün 9 ncu maddesi ile yasaca öngörülen en az 10 günlük ilan süresi 15 güne yükseltilmiştir. Şayet sendika genel kurul toplantısı en az 10 günlük süreye riayet edilmeden yapılmış olsaydı yasaya aykırı hareket edilmiş olurdu. Sözü edilen hüküm kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden (resen) gözönünde tutulması gereken buyurucu nitelikte hükümlerdendir. Bu davada çağrı iki gazete ile 12.12.1975 tarihinde yapılmış ve keyfiyet bir yazı ile mülkiye amirine bildirilmiştir. Toplantının yapıldığı 22.12.1975 tarihinden 10 gün önce usülüne uygun olarak ilan yapılmış olduğuna göre, burada süre bakımından kanun hükmüne değil, tüzük hükmüne aykırı hareket edilmiştir. Onun için tüzüğe aykırı olarak 15 günlük ilan süresi dolmadan toplantı yapılmış olduğuna ilişkin iddia da hakim tarafından kendiliğinden gözönünde tutulamaz.
Dava dilekçesinde ilan sorunu bir iptal nedeni olarak gösterilmemiş, ancak duruşmanın son oturumunda ileri sürülmüş ise de, bu istek davalı vekili tarafından iddianın genişletilemiyeceği savunması ile karşılanmış ve reddine karar verilmesi istenmiştir.
Tüzükteki, 15 günlük ilan süresine uyulmaksızın toplantı yapıldığına ilişkin iddianın dava dilekçesinde bir iptal nedeni olarak gösterilmemiş bulunmasına ve duruşmada ileri sürülen bu yönün davanın genişletilmesi niteliğinde olmasına ve davalı tarafça da muvafakat edilmemesine göre de davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.
Sonuç: Yukarıda gösterilen sebeplerden ötürü davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usül ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı yararına takdir edilen 1400 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 18/11/1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini