 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1976/3078
K: 1976/3919
T: 18.05.1976
DAVA : Davacı, ölçümleme yoluyla haksız tahakkuk ettirilip tahsil edilen 3443 liranın geri verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Bir para borcuna ilişkin geri alma davasında, geri almayı isteyebilme hakkı ancak, ödemenin yapıldığı tarihten sonra söz konusu edilebilir. Zira, alacak hakkı, hak idida edenin, ödeme edimini yerine getirmiş olması ile gerçekleşir ve ivedilik (muacceliyet) kazanır. Bu özellik, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 84. maddesi hükmlünden de açık ve seçik olarak anlaşılmaktadır.
Hakkın doğumu ve ivedilik kazanması bakımından, Borçlar Kanunu'nun 61. maddesi hükmü ile Sosyal Sigorta pirimleri için özel bir hüküm niteliğindeki 506 Sayılı Kanunun 84. maddesi hükmü arasında hiç bir ayarılık gözetilmemiştir.
Bu yönden, inceleme konusu geri alma davasında, davacının, dava hakkının doğduğu tarihte yürürlükte bulunan yasa hükmünün uygulanması ve uyuşamazlığın ona göre çözümlenmesi gerekir.
Davacı, 1963 yılı Ekim - Kasım - Aralık ayları ile ilgili olan ve ölçümleme yoluyla bulunarak kendisinden istenen prim borcunu 28.3.1974 ve 2.9.1974 tarihlerinde tamamen ödemiş; dava ise, 20.10.1975 tarihinde açılmıştır. Yukarıda sözü edilen Kanunun 84. maddesi gereğince de işbu geri alma davası 10 yıllık zamanaşımı süresine bağlı tutulmuştur.
Öbür yandan, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu 1.3.1965 tarihinde yürürlüğe girmiş ve ödeme de bu tarihten sonra yapılmış olmasına göre, davada Borçlar Kanunu'nun 66/I. maddesinde yazılı bir yılık zamanaşımı süresinin uygulanmasına olanak yoktur.
O halde, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 84. maddesi yerine Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinni birinci fıkrası hükmü gereğince davanın bir yıllık zamanaşımına bağlı olduğundan bahisle reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 18.5.1976 tarihinde oybirliği ile karar verildi.