 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1975/749
K: 1975/1294
T: 14.11.1975
DAVA : Taraflar arasındaki kayyım tayini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın redine dair verilen 26/2/1975 gün ve 103 - 128 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 3/4/1975 gün ve 2865 - 3115 sayılı ilamiyle, (Evlilik devam ederken ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Anlaşamazlarsa babanın sözüne değer verilir. Karı kocanın birinin ölümü halinde velayet sağ kalana düşer. Boşanma durumunda ise, çocuklar kime verilmiş ise velayeti o kullanır. Medeni Kanunun 263. maddesinde açıklanan bu sistemden anlaşıldığı gibi, evlilik süresince ananın hiçbir zaman velayet hakkını yalnız başına kullanması mümkün değildir.
Olayda davacı baab, çocuklarına mal bağışlamak istediğine göre, tapuda bağışı kabul bakımından ana çocukları tek başına temsil edemez. Baba ise, bir taraftan bağışlayan olarak iradesini açıklarken, öbür taraftan ana ile birleşerek veli sıfatiyle bağışı kambul edemez. Öyle ise, olayın özelliği gözetilerek kayyım tayin edilmesi gerekirken isteğin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle) bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuku Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Velayet hakkını ana baba beraberce kullanırlar. Bağışlama akdiher ne kadar ivazsız bira akit ise de gerçekleşmesi kabule bağlı olup, olayda bağışlayan baba bulunmasına göre kabul iradesini beyan edecek ana ile çocuğun menfaatlerinin çatışması söz konusu olabileceğinden kayyım tayini gerekir. Bu nedenlerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel dairebozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Hukuku Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince bozulmasına 14/11/1975 gününde oyçokluğuyla karar verildi.