Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1975/5-1865
K:1982/10
T:13.01.1982
  • KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTTIRILMASI
  • TEBLİGAT
* ÖZET:Dava konusu taşınmazın zilyedi ve ilgilileri belli olduğuna göre davalı idare, kamulaştırma işlemlerini yasanın 13. maddesine göre ilgililere tebliğ etmeliydi. Bu durumda yasanın 15/yılı, maddesi hükmü uygulanamaz. Yerel mahkemenin, davalı idare tarafından kamulaştırılan taşınmaza, dava tarihine göre biçilen değeri gözönünde tutmak suretiyle verdiği karar doğrudur.
(6830 s. İstimlak K m. 13)
Taraflar arasındaki "Kamulaştırma bedelinin artırılması " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Elazığ ikinci Asliye Hukuk Mahkemesi) nce davanın kabulüne dair verilen 7.6.1978 gün ve 797-543 sayılı kararın incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 10.7.1978 gün ve 5791 6056 sayılı izniyle; (... Ancak, 6830 sayılı İstimlak Kanununun 15. maddesinin 8. fıkrasında yazılı (maliklerinin, zilyeti erinin veya diğer alakalıların tesbiti mümkün olmaması halinde gayrimenkullerin İlerde zukıur edecek maliki, zilyedi veya diğer alakalıları tarafından talep edilecek istimlak bedellerinde veya bu istim lakların bedellerine vaki olacak itirazlarda, gayrimenkulün, istimlak kararının tarihindeki kıymeti esas tutulur, şeklindeki hüküm gözönünde tutularak, bilirkişilerce dava konusu taşınmazın kamulaştırma tasdik tarihindeki değerinin esas alınarak tespiti gerekirken, dava tarihindeki değere göre bedel takdir edilmesi doğru bulunmamıştır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda diren ilmiştir. Temyiz eden: davalı D... Genel Müdürlüğü vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyada iki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü
Dava, kamulaştırma karşılığının arttırılamasa isteğine ilişkindir.
Yerel mahkeme, taşınmaz malın dava günündeki değerini gözönünde tutmak suretiyle kamulaştırma değerinin artırılmasına karar vermiştir.
Özel daire, metni yukarıda yazılı gerekçe ile kararı bozmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Mahkeme ile özel daire arasındaki uyuşmazlık; incelemeye konu bu davada, 6830 sayılı Yasanın 15/yılı, maddesi hükmünün uygulanıp uygulanamıyacağı noktasında toplanmaktadır. 0 halde, bu yönün çözümlenmesi gerekecektir.
Durum böyle olunca, olayla ilgili yasa hükümlerine kısaca değinilmesinde yarar görülmüştür.
Bilindiği gibi, 6830 sayılı Kamulaştırma Yasası, kamulaştırma işlemini yapan idareyi; kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaz malın niteliklerini saptamak, taşınmaz üzerinde hak sahibi olan ilgilileri tespit etmek ve onlara, kamulaştırma işlemlerini bildirmekle yükümlü tutmuştur (mad. 7, 11, 13). Yasa koyucu ayrıca kamulaştırılan taşınmaza değer biçilirken gözönünde tutulması gerekli esasları da saptamış bulunmaktadır. Kural olarak, kamulaştırılan taşınmaz malın emsalinin, kamulaştırma gününden önceki alım satım rayici esas tutularak taşınmaza değer biçilir (mad. 11,12). Nevar ki, sözü edilen yasanın 15. maddesinin VII ve VIII. bentlerinde, bu kurala ayrık hükümler de getirilmiştir. Gerçekten, 6830 sayılı Yasanın 15/VII, maddesi hükmüne göre; kamulaştırmayı yapan idare, kararın tekemmülünden itibaren bir yıl içinde, 13. madde gereğince ilgililere tebliğ yaptırmamış ise, değer takdirinde kamulaştırma kararının hak sahibine tebliğ tarihi esas tutulur. Aynı maddenin yılı. bendinde de aynen; (Maliklerinin, zilyetlerinin veya diğer alakalıların tespiti mümkün olmaması halinde, gayrimenkullerin ileride zuhur edecek maliki, zilyedi veya diğer alakalıları tarafından talep edilecek istimlak bedellerin devaya bu istimlaklerin bedellerine vaki olacak itirazlarda, gayrimenkulün istimlak kararının tasdiki tarihindeki kıymeti esas tutulur) hükmü getirilmiş bulunmaktadır. Görülüyor ki, bu maddenin uygulanabilmesi için, taşınmaz malın maliki, zilyetli veya diğer ilgilisinin idarece tespitine olanak bulunmamalı ve bu kişiler sonradan ortaya çıkarak dava açmış olmalıdır. Bir diğer anlatımla, idare, Yasanın 7 ve 13. maddelerinde öngörülen biçimde yaptığı araştırma ve soruşturmaya rağmen taşınmaz malın herhangi bir sahip veya ilgilisini saptanamamış bulunmalı ve bu kişilerden biri sonradan ortaya çıkarak taşınmaz üzerinde hak iddia etmelidir. 0 halde idare, kamulaştıran taşınmazın ilgililerini bildiği, ya da yapacağı araştırma sonunda bilebilecek durumda olduğu halde böyle bir soruşturma ve araştırma yapmamış ve ilgililere tebliğat yoluna başvurmamış ise, sözü edilen 15/yılı., madde hükmü uygulanamaz. Öte yandan, kamulaştırma işlemine konu olan taşınmazın ilgilileri belli ve fakat aynı üzerinde uyuşmazlık var ise, idarenin tebligat yapmaması halinde de bu madde hükmünü uygulamak mümkün değildir. Çünkü idare, sahibi veya ilgilileri belli ise, 13. madde hükmüne göre gerekli tebliğ işlemlerini yapmak zorundadır. Taşınmazın aynının ihtilanı olması halinde uygulanacak kurallar Yasada ayrıca düzenlenmiştir (mad. 16, 18, 19 gibi). Kaldı ki, Yasanın 15/yılı, maddesi bu yolda bir yoruma da elverişli değildir. Madde metni, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermiyecek biçimde açıktır. Bu maddede yazılı "taşınmazın maliki, zilyedi veya ilgilisinin bulunmaması" sözlerinden amaç, az yukarıda da değinildiği gibi, tebliğat yapılacak bir hak sahibinin veya ilgilinin yapılacak bütün araştırmalarla bulunamamış ve tesbit edilememiş olmasına rağmen, böyle bir kimsenin sonradan ortaya çıkmış bulunması halinde hangi değerin esas alınacağı yönünü açıkça vurgulamak içindir.
Böylece, olayla ilgili yasa hükümlerine kısaca değinildikten sonra, temyize konu olay incelendikte
Dava konusu taşınmazın, kamulaştırmadan çok önce, 1958 yılında yapılan tapulama sırasında, davacıların miras bırakanı adına tespit edilmiş Olduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. 3. kişilerin tespite itirazı tapulama komisyonunca reddedilmiş; tapulama mahkemesinde açılan davada, taşınmazın kamulaştırıldığı ve K... Gölü içinde kaldığı gerekçesiyle (Tapulama dışı bırakılmasına) karar verilmiştir. Daha sonra, asliye hukuk mahkemesinde, (mülkiyetin tespiti) davası açılmış ve davacıların taşınmazda pay sahibi oturdukları kesinleşen yargı kararı ile saptanmıştır.
Öte yandan, dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasından ötürü 1969 yılında düzenlenmiş bulunan takdiri kıymet raporunda, takdir komisyonunca; taşınmazın (akalısının adı, soyadı) sütununda, (davalı) Olduğu yazılmış ise de; raporun arka sayfasında; taşınmazın tapulama sırasında davacıların miras bırakanı adına tespit edilmiş Olduğu ve tespite itiraz edildiği, (malikin ve itiraz edenlerin kimlikleri) açıkça belirtilmek suretiyle gösterilmiştir. Esasen, bu yön taraftar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Görülüyor ki, dava konusu taşınmazın zilyedi ve ilgilileri bellidir. Buna rağmen, davalı idare, kamulaştırma işlemlerini, 6830 sayılı Yasanın 13. maddesi hükmü gereğince ilgililere tebliğ etmemiştir 0 halde, yukarıda yapılan açıklamalara göre; olayda, sözü edilen Yasanın 15/yıllı, maddesi hükmünün uygulanma olanağı yoktur. Nitekim, Özet Dairenin sonraki uygulamalarında da bu görüş benimsenmiştir (5. HD. 24.9.1981 gün ve 8817 E., 9104 K.).
0 halde, yukarıda açıklanan nedenlerle; yerel malzemenin, davalı idare tarafından kamulaştırılan taşınmaza, dava tarihine göre biçilen değeri gözönünde tutmak suretiyle verdiği karar doğrudur ve direnme kararı onanmalıdır.
Sonuç : davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, direnme kararının gösterilen sebeplerle (ONANMASINA), 6200 sayılı Yasanın 49; maddesi gereğince harç alınmasına yer olamadığına, 13.1.1982 gününde oybirliği İle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini