Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1975/5
K: 1976/4
T: 14.01.1976
DAVA : Davacı, davalıların kanuna aykırı bir şekilde, istek olmadan, verdikleri karar nedeniyle uğradığı zarar tutarının davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar cevap vermemişler, davetiye ve gıyap kararı tebliğine rağmen duruşmaya gelmemişlerdir.
Genel olarak kamu hizmetlerinin ifasından dolayı kamu tüzel kişilerinin sorumlulukları hizmet kusuruna, ajanlarınki ise onların kişisel kusurlarına tabi tutulmuştur. Anayasanın 132/1-2. maddeleri hükümlerince "Hakimler görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya kanuna hukuka ve vicdani kanaatlarına göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemeler ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz." Hakimlerin Anayasa güvencesi altında bulunan bağımsızlığı, idare hukukunda Devletin ajanların faaliyetlerinden dolayı sorumluluğunu tayin eden hizmet kusuru ölçüsünün hakimler yönünden uygulanmasına olanak vermez; Türk Pozitif Hukuku ilke olarak yargı fonksiyonunun ifa edilmesi dolayısıyla Devletin sorumlu tutulamayacağı esasını benimsemiştir.
Hakimlerin kişisel sorumluluğunda, yargı yetkisinin özellikleri özel bir sorumluluk düzeninin uygulanmasını zorunlu kılar. Zira Yargı görevinin bağımsızlık ve tarafsızlık içinde aksatılmadan yerine getirilmesi esastır. Gerçekten onların diğer devlet memurlarının tabi bulundukları sorumluluk esaslarına bağlanmaları yaptıkları her işlemin aleyhlerine bir tazminat davasına yol açacağını düşünmelerine ve bunun sonucu olarak karar verirken tereddüt içinde kalmalarına yol açabilir. Şu husus belirtilmelidir ki, adaletin gerçekleşmesi hakim hakkında sorumsuzluk müessesinin kabulünü gerektirmez. Hakimler verdikleri kararlardan dolayı ilke olarak sorumlu tutulamayacakları esas olmakla beraber Ceza Hukuku açısından sorumlu olan hakimlerin hukuki sorumluluklarının benimsenmesi de hukuk mantığının zorunlu sonucudur. HUMK'numuz bu düşüncelerin ışığı altında hakimin bağımsızlığı kadar tarafsızlığını da güvence altına almak amacıyla onun hukuki sorumluluğunu sınırlı hallerde kabul etmiş ve aynı zamanda sorumluluğun tesbitini özel bir usule tabi tutmuştur. Uygar ülkelerde hakimlerin hukuki sorumlulukları sınırlı ve belirli hallerde kabul edilmiş, bazı memleketlerde genel hukuk kurallarına göre hatalarından dolayı sorumlu tutulmuşlardır. Fransa'da önceleri hile nedeniyle sebebiyet verilen zarardan sorumluluk esası benimsenmişken 07.02.1973 günlü kanunla ağır kusurdan sorumluluk esası benimsenmiş ve bu halde Devletin de sorumluluğu kabul edilmiştir.
Yargıtay üyeleri ile kanunen onlar durumunda bulunanların da geniş anlamıyla ve genel olarak "hakim" kavramının kapsamına girdiğinde tererrüt olunamaz ve yukarıda hakimlerin hukuki sorumlulukları açısından değinilen temel esasların Yargıtay Üyeleri ile Kanunen onların durumunda olanlar için de geçerli olduğu ve onların da diğer devlet memurlarının tabi oldukları görevden sorumluluk hakkındaki genel kurullara tabi tutulamayacakları tartışmayı gerektirmeyecek kadar açıktır. O halde Yargıtay Üyeleri ile kanunen onlar durumunda bulunanların da yasada açıkça gösterilecek belirli hallerde hukuken görevlerinden dolayı sorumlu olduklarının kabulü gerekir.
1730. sayılı Yargıtay Kanunu'nun 3/2. maddesi Yargıtay Üyeleri ile kanunen onlar durumunda bulunanlar aleyhindeki görevden doğan tazminat davalarına bakmayı Yargıtay'ın görevleri arasında göstermiş aynı kanunun 17/3. maddesi de Yargıtay Üyeleri ile, kanunen onlar durumunda bulunan kimselere ait davaları ilk mahkeme olarak, özel dairelerce verilecek hüküm ve kararların temyiz ve itiraz yoluyla incelenmesini yapmak" demek suretiyle Yargıtay Üyeleri hakkındaki davalara Hukuk ve Ceza Genel Kurul'larında bakılacağını öngörmüştür. Yargıtay Kanunu'nun bu hükümlerle Yargıtay Üyeleri hakkındaki davalara bakılacak mercii göstermiş ancak onların hangi hallerde sorumlu tutulacaklarını özel olarak tesbit etmemiş ve diğer hakimler hakkındaki kurallara da gönderme yapmamıştır.
Bu konuda bidayet mahkemesi hakimleri hakkında düzenlemede bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 573 ve müteakip maddelerindeki sorumluluk hallerinin Yargıtay Üyeleri ile kanunen onlar durumunda bulunanlar hakkında uygulanıp uygulanamayacağı incelenmelidir. Bu maddelerde Yargıtay Üyeleri'nden söz edilmediğinden 573. maddesindeki "hakim" sözünün de sorumluluk açısından sadece 575/2. maddede sayılanların hedef tuttuğunun kabulü gerekir. Zira 573 ve bunu izleyen maddelerin tedvini sırasında hakimlerin sorumlulukları sistemi içerisinde Yargıtay Üyelerine değinilmediği ve onlar hakkında düzenlemede bulunulmadığı halde 573. maddedeki "hakim" sözünün Yargıtay Üyeleri ile Kanunen onlar durumunda bulunanları da kapsamına aldığının düşünülmesi yorum kuralları ile bağdaştırılamaz. Bu açıklamalardan HUMK'ndaki sorumluluk hallerinin Yargıtay Üyelerini kapsamadığı sonucuna varmak gerekir. Aşağıda da değinileceği üzere Anayasanın Yargıtay Üyelerinin görevden dolayı cezai sorumluluklarının tesbitini bir Anayasa müessesine bağlamış olması da bu düşünceyi ayrıca doğrular. Diğer taraftan usulün 573. ve müteakip maddeleri istisnai ve sınırlı bir alanda düzenlemede bulunduğundan kıyas yolu ile uygulama alanının genişletilmesi de mümkün değildir. O halde Yargıtay üyeleri hakkında hangi hallerde görevden dolayı tazminat davası açılacağının yasa ile belirlendiğinden söz edilemez. Bu durum karşısında sorun temel düzeni oluşturan Anayasa ve genel ilkeler esas alınarak çözümlenmelidir.
Yasaların uygulanmasında, T.C. Anayasası'nın 8. maddesinde öngörülen Anayasa'nın üstünlüğü ilkesinin sonucu olarak onların Anayasa ilkelerinin ışığında değerlendirilmeleri, yorumlanmaları zorunludur. T.C. Anayasasının 147/2. maddesi hükmünce Yargıtay Üyeleri ile kanunen onlar durumunda olanların görevleriyle ilgili suçlarından dolayı yargılanmaları Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesine bırakılarak sözü edilen maddede aynen şöyle denilmiştir : "Anayasa Mahkemesi... Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu Üyelerini, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Yüksek Hakimler Kurulu ve Sayıştay Başkan ve Üyelerini, Cumhuriyet Başsavcısı Başkanın sözcüsünü, Askeri Yargıtay Başsavcısını ve kendi üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar ve Anayasa ile verilen diğer görevleri yerine getirir" Bu hükümle güdülen amaç, kuşkusuz yargılanacak kişinin gördüğü işin önem ve özelliği itibarıyla özel bir Anayasa güvencesi sağlamak ve kişileri değil müesseseyi korumak olup doğrudan doğruya kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle Yüce Divan'da yargılanması gereken kişinin bundan feragati de hukuki sonuç doğurmaz.
Bu açıklamaların sonucu olarak usulen görevli merci tarafından görevle ilgili suçtan dolayı cezai sorumluluk yönünden bir karar verilmeden Yargıtay Üyeleri ile kanunen onlar durumunda bulunanlar hakkında Hukuk Genel Kurulu'ndan açılan tazminat davasının reddi gerekir. Aksi halde Anayasa'nın Yargıtay Üyeleri ile kanunen onlar durumunda bulunanların cezai sorumluluklarının tesbitini Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'ne bırakmakla güttüğü amaç zedelenmiş olur. Bu nedenlerle işbu dava esasa girilmeden reddedilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine, (60) lira red harcının davacıdan alınmasına 14.01.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini