 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1975/1-123
K: 1976/2263
T: 23.06.1976
- TAPU UYGULAMASI (TAHDİT VE TESBİT)
ÖZET: Tapu uygulamasında bilirkişi açıklaması yeterli görülmediği taktirde civar kayıtların getirtilip yeniden uygulama yapılması, gösterilemeyen sınırlar hakkında tanık dinlenmesi ve kaydın o yere uygunluğu halinde orman olup olmadığının araştırılması gerekir.
(4785 s. OK. Değ. K.))
(5658 s. OK. Değ. K.)
Taraflar arasındaki tahdit ve tesbitin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bolu Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 27/2/1974 gün ve 174-123 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 24/6/1974 gün ve 5884-4771 sayılı ilamiyle, (üç sınırı itibariyle bir yeri çeviren tapunun o yere miktarına hasren uygunluğunu kabul etmek gerekir. Bilirkişi açıklaması yetersiz görüldüğü takdirde civar kayıtlar getirtilip yeniden uygulama yapılmak, bilirkişilerin gösteremedikleri sınırlar için tanık dinlenmek gerekli, iken yetersiz soruşturmaya dayanılarak davanın reddinin isabetsiz bulunduğu) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı ile Orman İdaresi vekili.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacıların dayandıkları Mayıs 303 tarihli tapu kaydının üç sınırı itibariyle kısmen dava konusu yere uygun olduğunu bilirkişiler açıklamışlardır. Bilirkişi açıklaması yeterli görülmediği takdirde civar kayıtlar getirtilip yeniden uygulama yapılmak, bilirkişilerin gösteremedikleri sınırlar hakkında tanık dinlenmek, kaydın o yere uygunluğu tesbit edilmesi halinde orman olup olmadığı hususu üzerinde durulmak, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar açısından gerekli araştırma ve inceleme yapılarak bütün deliller bir arada takdir edip sonucu dairesinde bir karar verilmek gerekli iken yazılı şekilde direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı davacı lehine bozulmalıdır. Bozma nedenine göre davalı idarenin avukatlık parasına ilişkin temyizi üzerinde durulmamıştır.
Sonuç: Davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA) 23/6/1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.