 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1975/15-35
K: 1976/2766
T: 10.11.1976
- GÖREV
- İHTİYATİ HACZE İTİRAZ (AMME ALACAKLARININ TAHSİL
ÖZET: Haklarında ihtiyati haciz uygulananlar, bu uygulama gününden, gıyaptaki hacizlerde ise tebliğ gününden başlayan yedi gün içinde, ilgili vergi itiraz komisyonuna başvurarak itirazda bulunabilirler. İhtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği hallerde uyuşmazlığın çözümlenmesi, adli mahkemelerin görevi dışındadır.
(6183 s. Amme Al. Tah. Us. Hk. K m. 15)
Taraflar arasındaki istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (İstanbul Asliye 8. Hukuk Mahkemesi) nce davanın kabulüne dair verilen 13.6.1973 gün ve 1093 - 520 sayılı kararın incelenmesi davalı hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25.2.1975 gün ve 136 - 156 sayılı ilamiyle, (1 Haklarında ihtiyati haciz tatbik olunanlar, haczin tatbiki gıyapta yapılan hacizlerde haczin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde ihtiyati haciz sebebine itiraz edileceği 6183 sayılı Yasanın 15. maddesi gereğidir. Hal böyle olunca ihtiyati hacze dayanan uyuşmazlık konusunun çözümlenmesinin mahkemenin görevi dışında kaldığı) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden davalı Hazine vekili,
Temyiz dilekçesinin süresinde verilip kaydedildiği incelenerek anlaşıldı. Dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık 6183 sayılı Yasa uyarınca, davalı Hazine tarafından vergi borçlusu (B) nin davacı babası ile birlikte oturduğu ikametgahında mevcut bir kısım malların ihtiyaten haczedilmesinden doğmuştur. Sözü edilen Yasanın 15. maddesi hükmünce haklarında ihtiyati haciz uygulananlar, haczin uygulanması, gıyapta yapılan hacizlerde haczin tebliğ gününden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde ihtiyati haciz sebebine itiraz edebilirler. Olayda ihtiyati haciz henüz kesin hacze dönüşmediğinden uyuşmazlığın çözümlenmesi adli mahkemelerin görevleri dışındadır. Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429 ncu maddesi gereğince (BOZULMASINA), davalı yararına takdir olunan (1400) lira avukatlık parasının davacıdan alınıp davalıya verilmesine, birinci görüşmede yeterli çoğunluk sağlanamadığından 10.11.1976 gününde ikinci görüşmede yarından bir fazlayı geçen çoğunlukla karar verildi.