 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1975/1142
K: 1977/215
T: 09.03.1977
DAVA : Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonuda; İstanbul Asliye 5. Hukuk mahkemesi) nce davanın kabulüne dair verilen 23.10.1974 gün ve 852-563 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine yargıtay beşinci hukuk dairesinin 11.3.1975 gün ve 316-6536 sayılı ilamiyle görev yönünden bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden ve durumda isteyen : Davalılar vekilleri.
634 sayılı kat Mülkiyeti kanunun 18/1 maddesi hükmünce "kat malikleri gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentilerini ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak özellikle birbirini rahatsız etmemek birbirlerinin hakların çiğnememek ve yönetim planı hükümlerin uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler." Bu yükümlülüğe riayet edilmeme nedeniyle zarar gören kat malikinin sulh mahkemesine başvurarak hakimin müdahalesini isteyebilmesi aynı yasanın 33/1. maddesi gereğidir. Olayda ortak yere elatmanın önlenmesi isteği soz konusu olmasına göre davaya bakmakla yukarıda belirtilen yasal esaslar uyarınca sulh mahkemesi görevlidir. Davada her ne kadar davalılar biri kat maliki değil ise bu davalı başlangıçta kat maliki iken davadan önce payını kat maliki olan diğer davalıya devretmiş ancak ortak yeri benzin tesisatı yapmak ve garaj haline getirmek suretiyle birlikte el atıp kullanmıştır. O halde gerek 634 sayılı kanunu 18/2 ve gerekse 33/1. maddelerinin "...devamlı olarak faydalanan..." lara ilişkin düzenlemelerinin sonucu olarak onun hakkındaki davanın da sulh mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu nedenlerle mahkemece bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Dimrenme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz itirazların kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri kanunun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılar yararına takdir olunan 1.400 lira avukatlık parasının davacılardan alınıp davalılara verilmesine birinci görüşmede yarıdan bir fazlayı geçen çoğunlukla 9.3.1977 tarihinde karar verildi.