 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1975/42
K: 1975/46
T: 10.03.1975
DAVA : Hükümlü bulunduğu cezaevinden firar etmekten sanık S.Güzel'in yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin Niğde Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 10.7.1974 günlü hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce incelenerek, bozulmasına dair verilen 9.1.1975 gün ve 13082/102 sayılı ilama karşı, C.Başsavcılığınca 8. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılarak, 15.10.1974 gün ve 6482 sayılı tebliğname uyarınca karar verilmesi istemini bildiren 21.2.1975 gün ve 6 sayılı itiraznamesiyle dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz yazısında : Cezaevinden firar suçundan sanık M.Döner'in yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 299/2, 300 maddeleri gereğince firar tarihindeki bakiye cezasına 3 ay 10 gün ağır hapis cezası ilavesi suretiyle tecziyesine dair Niğde Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen hükmün Yüksek 8. Ceza Dairesince incelenerek sanığın bakiye 9 sene 11 ay 13 günlü ağır hapis cezasının 1803 sayılı Af Kanunun 1. maddesi (C) bendi ile affa tabi tutulması ve dolayısıyla ortada infazı gereken bir cezanın kalmaması karşısında 24.2.1974 gününde işlediği firar suçundan dolayı hakkında TCK.nun 299. maddesinin 2. bendi gereğince ceza tayin edildikten sonra bu cezadan 300. madde ile gerekli indirme yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin yasaya aykrı olduğu gerekçesiyle bozulmuş olduğunu, oysaki; Türk Ceza Kanunun cezaevinden firar eden muvakkat hürriyeti bağlayıcı ceza hükümlüsü hakkında müstakil bir ceza tayin etmeyip bu suçundan dolayı geride kalan miktara göre ceza tayini esasını gerektirdiğini dava konusu firar eyleminin ise 24.2.1974 gününde işlendiğini bu tarihten ise sanığın infazı gereken 9 yıl 11 ay 13 günlük cezası bulunduğunu sonradan yürürlüğe giren Af Kanunu ile bakiye cezanın affa tabi tutulmasının firar eyleminin suç olma niteliğini ortadan kaldıramayacağına ve suça ait ceza tayinindeki esasların değişikliğine de yol açamıyacağına göre, bozma ilamındaki gerekçenin yerinde olmadığı ileri sürülerek daire bozma ilamının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir.
16 sene 8 aylık ağır hapis cezasının infazı sırasında firar eden ve bilahare kanuni süresi içerisinde kendiliğinden gelerek teslim olduğu anlaşılan sanığın bakiye 9 yıl 11 ay 13 günlük ağır hapis cezası, 1803 sayılı Af kanunun 1. maddesinin (C) bendi ile affa tabi tutulmuş ve dolayısıyla ortada infazı gereken bir ceza kalmamış olduğuna göre sanığa 28.2.1974 gününde işlediği firar suçundan dolayı TCK.nun 299. maddesinin 2. bendi son cümlesi gereğince 2 aydan eksik olmamak üzere ağır hapis cezası tayini ve 300. madde gereğince bu cezadan indirme yapılması gerektiğinden ve afla ortadan kalkan bir cezanın, 299. maddenin uygulanmasında esas alınması, Hukuk anlayışı ile kabili telif görülmediğinden itirazın reddine karar verilmesi gerekir.
Çoğunluk görüşüne karşı olan Üye A.Saraçoğlu, mahkeme görüşüne katılarak, firar suçundan dolayı tertip edilecek cezanın, firar tarihindeki bakiye ceza üzerinden tertip edilmesini istemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle C.Başsavcılığının 8. Ceza Dairesinin 9.1.1975 gün ve 19082/102 sayılı bozma ilamına vaki itirazının reddine 10.3.1975 gününde üçte ikiyi aşan oyçokluğuyla karar verildi.