 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1975/139
K: 1975/146
T: 09.06.1975
DAVA : 6136 sayılı kanuna aykırı davranıştan sanık M.T. nin yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (Altıntaş Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 31.1.1975 günlü hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 8. Dairesi'nce incelenerek 25.3.1975 gün ve 1579/1961 sayılı ilamıyla bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeyi kapsayan 25.4.1975 günlü son hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş, koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 23.5.1975 gün ve 8/3926 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 6136 sayılı Kanuna aykırılıktan sanık M.T. nin bu kanunun değişik 15 ve 647 sayılı Kanun 4 ve Ceza Kanunun 40. maddeleri gereğince, tutuk kaldığı günlerin cezasından mahsubu ile bakiye 131 gün için 20 şer liradan ve içtima sonucu 2828,30 lira ağır para cezası ile mahkumiyetine ilişkin mahkeme kararına özel daire; yerinde görülmeyen sair itirazları red ile ancak; Sanık hakkında tayin edilen hapis cezasından tutuk kaldığı günler çıkarıldıktan sonra geri kalan hapis cezasının paraya çevrilmesi suretiyle bir kısım hapis cezasının uygulama dışında bırakılmasını yasaya aykırı bularak bozmuş, mahkeme ise bazı gerekçelerle evvelki kararında direnmiştir.
TCK.nun 40. maddesi hükmü katiyet kespetmeden evvel vuku bulan mevkufiyetin ceza mahkumiyetlerinden indirileceğine amirdir.
647 Sayılı Kanunun 4. maddesi ise kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların bu madde sözü edilen tedbirlerden birine ve bu arada ne suretle paraya çevrilebileceğine ilişkindir.
Her iki madde birlikte incelendiğinde, sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 647 sayılı Kanunun 4. maddesiyle paraya çevrilmesi ve bundan sonra TCK.nun 40. maddesinin uygulanması gerekir. Aksi takdirde mevkufen çekilen bir kısım hürriyeti bağlayıcı ceza uygulama dışı bırakılmış olur. 647 sayılı Kanunun 4. maddesi ise ceza tatbikatiyle ilgilidir ve hükmün esasını oluşturan maddelerden sonra uygulanır. TCK.nun 40. maddesi infaza yöneliktir. ve bu nedenle en son uygulanması icap eder. Yargıtayca yapılan uygulamalarda bu yoldadır.
Hal böyleyken önce TCK.nun 40. maddesi ile mahsup yapılarak arta kalan hürriyeti usule ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenle tebliğnamedeki istek direnme hükmünün bozulmasına depo parasının geri verilmesine 9.6.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.