 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E:1975/32290
K:1975/33708
T:29.05.1975
- KIDEM TAZMİNATINDA HİZMET SÜRESİNİN SAPTANMASI
* ÖZET:1 - Resmi kayıtlar karşısında tanıklık geçerli değildir. Ancak resmi kayıtları doğrulayan tanıklık hükme dayanak yapılabilir.
2- Davacının işe başladığı yıl ve ondan sonra gelen yıllarda mahdut günlerde çalıştığını gösteren dosyadaki "Amele Birliği" yazısı geçmiş senelerin hizmet sürelerini tam yıl olarak kabule müsait değildir.
3- (Tam yıl) kavramı fiilen çalışılan günler ile bu şekilde tanımlanması gereken günlerin de dikkate alınmayacağı anlamını taşımaz.
(1475 s. İş K m. 14)
Davacı, noksan ödenen ihbar ve kıdem tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşuldu:
1 - Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı, hizmet süresinin eksik hesaplanması sebebiyle kıdem tazminatı istemiştir. davalı, hizmet süresinin hesabında eksiklik olmadığını savunmuştur.
Mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Gerçekten, davalı idare, kıdem tazminatım işyerinde düzenlenen ve çalışma müddetini gösteren kayıtlarda belirlenen süreleri gözönünde tutarak hesaplamıştır.
Davacı, bu kayıtların hilafına, daha eski senelerdeki çalışmalarını, şahadet ve amele birliği kayıtları ile ispat etmek yoluna gitmiştir. 51 Evvelemirde resmi kayıtlar karşısında şahadet geçerli değildir. Ancak resmi kayıtları doğrulayan şahadet hükme dayanak yapılabilir.
Dosyadaki amele birliği yazısı, davacının işe başladığı yıl ve müteakip yıllarda mahdut günlerde çalıştığını göstermektedir.
Dinlenen tanıkların deyimleri ise, işyeri kayıtlarına aykırı olduğu gibi 30-35 yıla varan uzun bir geçmişin, gerçeğe uygunluğunu tesbite yeterli değildir. Bu nedenlerle geçmiş senelerin hizmet sürelerini tam yıl olarak kabule müsait olmayan amele birliği yazıları ve bu yönde değer taşımayan şahadete dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi yasalara aykırıdır.
3- 1475 sayılı Yasanın 14. maddesinde her tam yıl için 15 günlük bir sürenin kıdem tazminatına esas alınacağı öngörülmüş ise de; (tam yıl) kavramı fiilen çalışılan günler ile bu şekilde tanımlanması gereken günlerin de dikkate alınmayacağı anlamında değildir.
Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda sözü edilen Toplu İş Sözleşmelerinde de aksine bir kayıt olmadığı anlaşılmaktadır.
0 halde, mahkemenin sadece takvim yılını esas alarak hüküm tesis etmiş olması da yasalara aykırıdır.
Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerden davalı yararına bozulmasına, temyiz peşin harcının istek halinde ilgilisine iadesine 29.5.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.