 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1975/1307
K: 1975/21883
T: 07.04.1975
DAVA : Davacı, 275 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca dayanışma aidatını ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının 275 sayılı kanunun 7. maddesi uyarınca dayanışma aidatını ödemek suretiyle sözleşmeden yararlandırılmasına karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş ve ayrıca davalı, Kristal-İş Sendikası tarafından duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.'nun 438. maddesi uyarınca duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : Davacı Yaşar, davalı sendikanın akdettiği toplu iş sözleşmesinden 275 sayılı Kanunun 7. maddesinde yazılı dayanışma aidatını ödemek suretiyle yararlandırılmasını istemiş, davalılar ise, 274 sayılı Kanunun 21. maddesine göre, davanın reddini savunmuşlardır.
Gerçekten, 275 sayılı Toplu iş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 7. maddesinin 3. fıkrasında yapılan bir toplu iş sözleşmesinde taraf işçi teşekkülünün mensubu olmayıp o toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinden çıkarılan işçilerin, bu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri taraf işçi teşekkülüne bu işçi teşekkülüne bu işçi teşekkülünce tesbit edilecek bir dayanışma aidatını her ay ödemelerine bağlı olacağı yazılıdır. Ancak, 274 sayılı Sendikalar Kanunun 21. maddesinin konu ile ilgili birinci fıkrasında, işçi teşekkülünün kendi faaliyetleri sayesinde mensubuna sağladığı hakların o teşekkülün mensubu olmayanlara teşmili söz konusu teşekkülün yazılı muvafakatına bağlı olduğu belirtilmiştir. Ve aynı maddenin son fıkrasında da 275 sayılı kanunun 8 nci maddesindeki teşmil kararnamesi ayrık tutulmuştur. Böylece toplu iş sözleşmesini yapan işçi teşekkülünün mensubu olmayan ve toplu iş sözleşmesinin yapılmasında ve yetkinin alınmasında bir katkısı bulunmayan davacının yalnız dayanışma aidatını ödemeye hazır olmasıyla toplu iş sözleşmesinin sağladığı haklardan yararlanması mümkün olmayıp söz konusu işçi teşekkülünün de muvafakatını olması gerekmektedir.
O halde, davacının sadece dayanışma aidatını ödemek istemesi, davanın kabulü için yeterli değildir. Bu bakımdan davanın reddi gerekir. Mahkemenin bu yönü gözönünde tutmaksızın yazılı düşüncelerle davayı kabul etmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebepler ile BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine 7.4.1975 gününde oy birliğiyle karar verildi.