DAVA : Askeri Yasal bölgeye girmekten sanık Y.A.nın icra kılınan muhakemesi sonunda; fiilinin TCK.nun 526. maddesine temas eylediğinden bahisle görevsizliğine dair Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi'nden verilen 5.12.1974 tarihli karara vuku bulan itirazın kabulü ile suçun iddianamede gösterilen vasıfta bulunması sebebiyle işbu kararın kaldırılmasına ilişkin Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce ittihaz olunan 20.12.1974 günlü karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 5.3.1975 gün ve 8304 sayılı emre müsteniden dava dosyası C.Başsavcılığının 6.3.1975 gün ve 194 sayılı tebliğnamesiyle daireye verilmekle okundu.

Mezkür tebliğnamede,

Usulün 262. maddesi hükmüne tevfikan mahkemenin suçun duruşmada anlaşılan vasıf ve mahiyetini ileri sürerek davanın görülmesi derecesi dün bir mahkemeye ait olduğundan bahisle vazifesizlik kararı veremiyeceği ve itirazın bu yönden incelenmesi gerektiğini gözetmeden yazılı şekilde karar ittihazında isabet görülmediğinden CMUK.nun 343. maddesi gereğince mezkür kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.

Gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Aleyhine yazılı emir verilen Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 20.12.1974 gün 974/30 sayılı kararında oluş ve kabule ve eylemin niteliğine göre davanın Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülmesi lazım geleceği açıklanmak suretiyle görevsizlik kararı kaldırılmış, yazılı emre dayanan 5.3.1975 günlü tebliğnamede ise CMUK.nun 262. maddesine göre suçun duruşmada anlaşılan vasıf ve mahiyeti ileri sürülerek davanın daha dün bir mahkemeye gönderilmiyeceği ileri sürülmüş bu nedenle Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesinin kararının kaldırılması istenmiştir.

Görülüyorki gerek Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararında gerekse yazılı emre dayanan tebliğnamede davanın Adana Devlet Güvenlik Mahkemesinde sonuçlandırılması gerektiği kabul edilmekte, sadece gerekçelerinde aykırılık bulunmaktadır.

Bu gibi kararların gerekçeleri değil, sonuçları olayı çözümler. Gerekçeler karar mahkemesini bağlayıcı nitelikte sayılamaz. Kararların gerekçeleri hakkında da yazılı emir verilebileceği hususunda CMUK.nun 343. maddesinde açık hüküm de mevcut değildir. Bu nedenle yazılı emre dayanan tebliğnamenin reddine, dosyanın gereği için C.Başsavcılığına iadesine 10.3.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972