 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1975/20
K: 1975/20
T: 28.05.1975
DAVA :" Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının tamamını veya bir kısmını tagyir ve tebdil veya ilgaya cebren teşebbüs" etmekten sanık V.Ö.nün yapılan yargılanması sonunda : Sanığın üzerine atılan fiilin sıkıyönetim mahkemesinin görevine girdiğinden bahisle Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nden verilen 14.5.1975 gün ve 1975/26 esas, 1975/17 sayılı görevsizlik kararının süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : Dosyanın görev yönünden Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı askeri mahkemesine gönderilmesine ilişkin, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nden verilen karar, Ceza Yargılamaları usulü kanununun 263. maddesinde açıklanan karar niteliğinde değildir.
1773 sayılı yasanın 13. maddesinin 2. fıkrası 1. fıkrasının tamamlayıcısı niteliğinde bulunmasına göre olayımızda uygulama yeri yoktur.
Bu bakımdan işin genel hükümler çerçevesinde çözümlenmesi gerekmiş ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/2/1956 gün ve 28/26 sayılı kararında da açıklandığı üzere bu kararın temyiz edilebilir olduğu kabul edilmiştir.
Sıkıyönetim savaşı gerektirecek durumun baş göstergesi ile ilan edildiği ve sonradan da iç güvenlik sebebi de katılmak suretiyle uzatıldığı resmi gazetelerde gösterilen gerekçeden anlaşılmıştır.
Sıkıyönetim savaşı gerektirecek durumun baş göstergesi ile ilan edildiği ve sonradan da iç güvenlik sebebi de katılmak suretiyle uzatıldığı resmi gazetelerde gösterilen gerekçeden anlaşılmıştır.
Sıkıyönetim kanununun 15. maddesinde yazılan fiillerin askeri mahkemelerde görülebilmesi, ancak sıkıyönetim ilanına ve uzatılmasına sebep olan eylemler niteliğinde olması şartı ile mümkündür. Buna göre dava konusu olayın bu nitelikte olup olmadığı üzerinde durulması gerekir.
Yasa dışı kurulmuş bir örgüt mensubu olduğu, ve başbakana eylemli tecavüzden bulunduğu iddia edilen sanığın başkaca bir girişimde bulunduğu ileri sürülmemiş olmasına göre, bizatihi bu hareketin sıkıyönetimin ilamını gerektiren ve iş güvenliği doğrudan doğruya ihlal eden ve bugünkü demokratik düzeni devirmeye yönelen bir eylem niteliğinde kabulüne imkan yoktur. C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşünce gibi mahkemenin görevsizliğine dair kararın kaldırılmasına 28.5.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.