 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1975/9449
K:1976/972
T:21.01.1976
- İSKANEN TAHSİS
- BEDEL DAVASI HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
* ÖZET:Davacılar ayrı ayrı tapu kayıtlarına dayanmışlardır. Davacılardan birinin dayandığı tapu kaydının uyuşmazlık konusu parseli kapsadığı saptanmıştır. Diğer davacının dayandığı hazinenin iskanen tahsis ve temlikinden ihdas olunmuş tapu kaydı da ilk ihdasından itibaren bütün tedavülleriyle getirtilerek mahalline uygulanmalıdır. Bu tapunun dahi uyuşmazlık konusu parseli kap. sadığı sonucuna varılırsa bir kimsenin tapu kaydıyla malik bulunduğu taşınmaz mal hazinece 2510 sayılı yasa uyarınca tahsis ve temlik edilmiş demek olacağından 2510 sayılı yasanın 23. maddesine 3667 sayılı yasanın 3. maddesiyle eklenen fıkrada öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre gözönüne alınmalıdır.
(2510 s. İshu K. 3667 s.k. m. 3. le m. ek m. 23)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında dava konusu taşınmaz mal kayıt miktar fazlası olduğundan bahsile hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı Tapulama Komisyonunca red edilen davacılar tapu kaydına dayanarak bu davayı açmışlardır. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı hazine vekili ile diğer davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacılar ayrı ayrı tapu kayıtlarına dayanmışlardır. Davacılardan Nedime varislerinin dayandığı tapu kaydının nizalı parseli kapsadığı mahkemece tesbit olunmuş isede ,diğer davacının dayandığı hazinenin iskanen tahsis ve temlikinden ihdas olunmuş tapu kaydı mahalline uygulanmamıştır. Bu itibarla bu kayıtta ilk ihdasından itibaren bütün tedavülleriyle birlikte getirtilip mahallini 660 iyi bilen yaşlı ve bitaraf kimseler arasından seçilecek bilirkişiler marifetiyle ve kayıtlardan anlayan uzman bilirkişi huzurunda, komşu parsel dayanağı kayıtlardan da yararlanılmak suretiyle gereği gibi mahalline uygulanmak, kapsamı kesin bir şekilde belli edilmek gerekir. Böylece nizalı parselin bu kaydın kapsamında kaldığı sönucuna varıldığı taktirde bir kimsenin tapu kaydıyla malik bulunduğu taşınmaz mal hazinece 2510 sayılı kanun uyarınca tahsis ve temlik edilmiş demektir. 2510 sayılı kanunun 23. maddesine 3667 sayılı kanunun 3. maddesiyle eklenen fıkrada (müstehiklerin 1 yıl içinde ayin davası açabilecekleri, 1 yıllık süre geçtikten sonra ancak vaziyet tarihindeki rayiç üzerinden bedel davası açabilecekleri) öngörülmüştür. Hazinenin iskanen tahsis ve temlikinden ihdas olunan tapu kaydının ihdas tarihi ile tapulama tesbit tarihi arasında sözü edilen kanunda öngörülen 1 yıllık süre geçmiştir. Mahkemece anılan bu yasa hükmündeki hak düşürücü süre dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, mümeyyizlerin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 21.1.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.